EUROLEAGUE | Nemanya Nedovic 7. Üçlüğünde İsabet Buldu!

Şütör İllaki Sokar! 

Airlines Euroleague 12. haftasında Sırbistan derbisinde Kızılyıldız ile Partizan karşı karşıya geldi. Maçın son 2 saniyesinde 73-73 beraberlik varken. 0/6 ile oynayan Nemanja Nedovic 7. üçlüğünde isabet bularak Kızılyıldız'a galibiyeti getirdi.

Stark Arena'da oynanan Kızılyıldız ve Partizan'ı karşı karşıya getiren Sırbistan derbisinde iki takımın euroleague'de karışlaştıkları ilk basketbol maçında olarak tarihe geçmiş oldu. Basketbolun ilk Sırbistan Euroleague derbisi olan bu müsabaka maça yakışır bir son ile bitti.

Tüm maç boyunca Nedovic attığı üçlüklerin hepsini de kaçırdı. Son 2 saniyeye geldiğinde atış yüzdesi 0/6 idi. Ancak şütör her zaman şütördür ilkesi yanıltmadı ve Nedovic'in kullandığı son üçlük sayı olunca Partizan ligdeki 8. yenilgisini almış oldu. Kızılyıldız ise ligdeki 6. galibeyetine kavuşmuş oldu.

Bu maçtaki son atış Nisan 2008'de Torino'daki ULEB kupasında çeyrek finalde karşı karşıya gelen Galatasaray Cafe Crown - Beşiktaş Cola Turca derbisini hatırlatmış oldu.

Oyunun son saniyesine kadar Galatasaray Cafe Crown'un şütörü Cüneyt Erden 0/7 üçlük atışında bulunmuştu. Fakat 8. üçlüğünü kullanan Cüneyt Erden Galatasaray Cafe Crown'a ULEB Cup'ta yarıfinali getirmişti. 

    

Cüney Erden 0/7 3 Sayı İstastiği ile oynarken                 Nemanya Nedovic 0/7 3 Sayı İstatistiğindeyken

Devamını Oku...

Penetre Oluğunda İçerdeki Basketbolcu

Bu yazı basketbol eğitimi serisindeki penetre olduğunda oyuncular ne yapar konusunun devamıdır. Şimdi de penetre olduğunda iç oyuncu davranışlarını inceleyeceğiz.

Penetre Olduğunda Topsuz İç Oyuncu Davranışları

Penetre olduğunda oyuncular ne yapar konusunda topsuz dış oyuncu davranışlarını izlemiştik. Bu yazıda da Basketbol eğitimi alan genç basketbolcu adayları için taktik gelişimi içeren içerdeki basketbolcu davranışlarını konuşacağız.

Taktik gelişim basketbol oyuncuların ihtiyacıdır. Taktik gelişimi, teorik ve konumsal olarak yapılması gereken hareket bütünlüğü olarak tanımlayabilirim.

İç Adam İçin Penetre

Basketbol sahasında bir düzen içerisinde basketbol oynanır. Ancak penetre olduğunda düzenin dışına çıkılabilir. Çünkü basketbolcu konumu okuyup boşluk bulmuştur. O boşlukta penetre olduğunda taktik gelişimi destekleyen oyun bilgisini devreye girer.

Basketbol sahasında penetre olduğunda kurallar içerisinde topsuz oyucuların bazı hereketleri yapması gerekmektedir. Örneğin önceki yazıda "dairesel döngü" dediğimiz dış oyuncu davranışları vs. Peki içerdeki basketbolcunun davranışları ne olmalı?

Hücum oyuncusunun savunmayı geçmesiyle ilgili detaylara değinmeyeceğim. Merak eden basketbolcu adayları yukarıdaki bağlantıdan bakabilir. 

Yine de kısaca özetlersem, penetre olduğunda spacing bilgileri uygulanır. Savunma oyuncusu geçilmediyse konum korunur. Geçildiyse kurallar çerçevisinde topsuz oyuncular hareket eder.

Basketbol sahasında penetre olduğunda topsuz olan pivot oyuncuları yüksek post ya da kısa köşeye hareket ederler. Bunun 2 amacı vardır. Birincisi penetrenin yolunu açmak, ikincisi ise kendisine pozisyon yaratmaktır.

Hangi Penetre?

Taktik gelişimine katkıda bulunmak isteyen genç basketbolcu adayı iç oyuncu konumundaysa bu spacing alışkanlıklarını bilmelidir. Penetre olduğunda bunun baseline mı, yoksa ortadan mı yapıldığını anlaması gerekmektedir. Basketbol sahasında penetre olduğunda bu kavramları açıklayayım.

Ortadan penetre 

Hücum oyuncusu faul çizgisini dik keserek savunmayı geçmesine ortadan penetre denir. Penetre olduğunda basketbol koçları buna "ortadan penetre" adını verirler. Savunma prensiplerinin büyük bir bölümü bu peneterenin yapılmasını istemez.

Baseline penetre

Hücum oyuncusu dip çizgiye doğru yaptığı dribling ile savunma oyuncusunu geçmesine "baseline penetre" adı verilmektedir. Basketbol sahasında böyle bir penetre olduğunda savunma rotasyonları görünmeye başlanır.

Yukarıdaki bu tanım kanatlardan, çift oyun kurucu noktalarından penetre olduğunda kullanılır. 

Tepeden yapılan penetrelerin özel durumu vardır. Bundan dolayı tepeden yapılan tüm penetrelere ortadan penetre kavramıyla bakılabilir.

İç Adamın Spacingi

Basketbolda ortadan penetre olduğunda ne yapılır? İç adam konumunda olan basketbolcu kısa köşelere gitmelidir. İçerdeki basketlcuların konumu fark etmez. Top tarafında da bulunabilir, zayıf tarafta da bulanabilirler.

Basketbol sahasında iç adam olan oyuncuların bunu otomatik olarak yapması gerekmektedir.

Baseline'dan penetre olduğunda basketbol sahasındaki iç adamlar yüksek posta gitmelidir. İç adam oyuncuları top tarafında ya da zayıf tarafta olmalarının bir önemi yoktur. Yüksek posta hareket etmelidirler.

Bu hareketler 2 amaç için yapılır. 

1. Penetre olduğunda toplu oyuncunun yolunu açmak için,
2. İç adamın basketbol sahasında kendisine poziyon yaratmak için yapılır.

Eğer savunma yardıma giderse iç adam boş kalır. Yardıma gitmezse toplu oyuncu baskete gider.

Bu spacing kavramları savunmadaki basketbol oyuncusunu zorlayan konumsal bilgiler içerir. Genç basketbolcu adayları için de dengeli bir hücumun nasıl olduğuna rehberdir.

Bundan sonraki durum, konumu oynamak olacaktır. Bu da genç basketbolcu adaylarının bireysel becerilerini gösterecektir.

Genç basketbol oyuncularının taktik gelişimlerine katkı sunmak istedim. Bu yazıda penetre olduğunda iç adam davranışlarına baktık.

Basketbol sahalarında başarılı uygulamalar dilerim.

Devamını Oku...

SENİ BASKETBOL TAKIMINA ALDIM-IV

 

Basketbol ve Hayaller

Odamı düzenledim. Odamda tüm nesnelerim artık daha düzenliydi. Nesneler yerli yerinde duruyordu. Eskiden dağınık olan odam artık hiç dağınık görünmüyordu. Bendeki bu değişikliğe annem şaşırıyordu. Oysa şaşılacak bir şey yoktu. Basketbol benim hayatıma düzen kattı. Basketbol benim hayatıma renk kattı. Basketbol benim hayatıma düzenli, sistemli ve çok çalışmayı kattı. Şaşırma anne basketbolun bir mucizesi bu.

 

Odamın kapısına dikkat “Tahditli Bölge 3 saniye koridoruna girmek üzeresiniz lütfen süreyi aşmayınız.” yazılı levha astım. Levha basketbolun boyalı bölegesi şekliydi. Bir yamuktu. Yamuğun faul atışı çizgisi üzerinde Tahditli Bölge yazarken boyalı bölgeye de uyarı metnini yazmıştım. Boyalı bölgem kırmızı, çizgilerim de beyazdı. Yamuğun faul çizgisi olan tarafında bir daire de mevcuttu. Boyalı bölgede daire kesik çizgilerle devam ederken, boyalı bölgenin dışındaki yuvarlak düz bir hat ile tamamlanmıştı.
 
Sonradan adını “Paint” diye öğrendiğim 3 Saniye koridoru levhasının kapımda durması çok hoşuma gitmeye başladı. Her odama girdiğimde rub off cut yaparak pas istiyormuşum gibi girerdim. Odama girdiğimde topu aldığımı hayal eder ve yatağıma yüzü dönük atladığım anda 2 sayılık bir atış kazandığımı düşünürdüm. Bazen bana faul yapıldığını hayal eder ve basketbol oyununu hayalimde canlandırarak faul atışımı atardım.
 
Sağ ayağımın ucunu faul çizgisine çok yaklaştırır, ayak parmak ucumun tam çemberin karşısında ve çemberi gösterecek şekilde yerleştirirdim. Birkaç tane dribling yaptıktan sonra burnumdan derin bir nefes alıp, atıştan hemen önce ağzımdan “hooff” diye nefesi verip. Ayaklarımdan yukarı yaylanıp kolumu uzatarak atışımı atar ve sayı oluşunun keyfine bakardım.
 
Faul atışını attığımda en çok ta topun çembere değmeden fileden geçmesini ve fileden çıkan “çuf” sesine bayılırdım. Ta basketbola dair kurduğum bu hayalden beridir faul atışlarında dikkatimi çok fazla toplayarak atışlarımı kullanırım. Sanırım faul atışlarında benden iyi olan kimse yoktu. Hatta ablaların takımında bulunan tüm basketbolculardan daha iyi serbest atış attığım söylenebilirdi.
 
Basketbolu o kadar çok sevdim ki, odamı süsleyen posterlerin yerini artık basketbol posterleri alıyordu. Kapımın arkasına izlerken hayranlık duyduğum gazetenin hafta sonu ekinden aldığım Ülkü ablanın posterini astım.

Yatağımda uzanıp kapıya baktığımda hayalimde hemen posterdeki gibi bir pozisyon canlanıyordu. Bu beni daha çok basketbolun içine çekiyordu. Ülkü abla yıldız ulusal kadın basketsbol oyuncusuydu. Başarıları ve hayatı her kesime örnek olacak şekildeydi.
 
Elinde kazanmış olduğu en değerli oyuncu ödülüyle bir dizi parkede diğeri henüz parkeye değmemiş maçtan çok yorgun çıkmış ama bir o kadar da gururlu duruşuyla poz veriyordu. Bu postere her baktığımda önce saha çıktığımı ve parkelerden yürürken ayakkabımdan gelen gıcırtı duyuluyordu. İşte bu gıcırtı sesi basketbolun sesidir.
 
Büyüleyici bir yanı var. Oysa alt tarafı bir gıcırtı.
 
Sonra elime topu alıp bir iki kere sektirerek tahditli bölgeye girer ve şutumu atarım.
 
Çuf.

Devamını Oku...

BALON FUTBOLU | Okulum Kadınları Şampiyon

 Okulum Kadın Balon Futbolu İlçe Şampiyonu

İstanbul Gençlik Oyunları kapsamında düzenlenen spor festivalinde Bahçeşehir'in ev sahipliğini yaptığı organizasyonda okulum kadın balon futbol takımı ilk aşamada ilçe şampiyonu olarak adını il finallerine yazdırmayı başardı.

İstanbul Gençlik Oyunları spor festivaline bu yıl ikinci kere katılan okulum. Geçen yıl Bilyalı Tornet, Kadın Balon Futbolu, Kadın Basketbol branşlarında katılım gösterdi. İlk yılımızdaki tecrübeden sonra bu yıl daha organize şekilde okulum gösterim göstermektedir.

İstanbul Gençlik Oyunları

İstanbul Valiliği, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Başakşehir Belediyesi ortaklığında düzenlenen, öğrencilere yönelik kültürel, bilimsel, sanatsal, sportif ve sosyal sorumluluk anlamında hem eğitici hem de eğlendirici birçok aktiviteden oluşan etkinlikler bütünüdür.

Gençlik Oyunları kapsamında 60 spor turnuvası, 8 kültür ve sanat yarışması, 6 bilim ve teknoloji yarışması, 8 sosyal sorumluluk projesi olmak üzere toplamda 87 turnuva düzenleniyor. Okulum spor turnuvaları kapsamındaki katılımı benim rehberliğim eşliğinde gerçekleştirmektedir.

Okulum Balon Futbolu Takımı

Okulum balon futbol takımı, futsal kadın takımımızın oyuncularından oluşmaktadır. Kadın futsal takımım ilçe turnuvasına hazırlanmaktadır. Balon futboluna katılımımızdaki amaç ta özellikle müsabaka tecrübesi edinmek için olmuştur. Ancak okulum kadın futbol takımının her geçen gün performansının gelişmesi de balon futbolunda şampiyonlukla karşılığını göstermiş oldu.

Okulum spor faaliyetlerini yürütmekteki asıl amaç gençlerin spor ile buluşup, sağlam kafa sağlam vücutta bulunur ilkesiyle sosyalleştirmektir.

Kaybetmeyi kabul ediyor, kazandığımızda da rakibimizi tebrik ediyoruz. Gençlerimizin spor ile istendik davranışlarını kazanmaları beni de son derece memnun etmektedir.

Turnuva Nasıldı?

   

Okulum kadın balon futbol takımı zaten bir arada çalıştıkları için pek te zorlanmadan turları ilerlediler. Ancak turnuvanın sonuna doğru yorgunluğun da getirmiş olduğu etkiyle oldukça zorlanmaya başladık.

Yarıfinal maçında oyun çok hızlı başladı ve karşılıklı goller oldu. Bir bizden bir rakipten. Oyunun sonunda bulduğumuz gol ile 3-2 kazanarak finalin yolunu tuttuk.

Final de yarıfinal maçları gibi oldukça çekişmeli geçti. Maçın sonuna kadar geriye düşüp rakibi yakaladık. Maçın son iki dakikasında alehimize oluşan penaltı vuruşunu kalecimiz H.Opan kurtarmayı başardı. Bu kurtarışın da getirmiş olduğu morel ile bitime saniyeler kala Ayşen'in köşeden bir vuruşu gol olunca maçı da 5-4 kazanarak Şampiyonluğu kazanmış olduk.

Takımımızın yıldız oyuncusu ve lideri Nujin adeta okulumuzu sahada yöneterek şampiyonluğa katkıda bulundu. Mina Su da lider Nujin'e eşlik edince zorlanmamıza rağmen okulum bir şampiyonluk kazandı.

Defansta devleşen iki oyuncumuzu da unutmadan geçemeyeceğim. Feda ve Naz. Geride çok önemi atakları savunmalarının yanı sıra hücumun başlaması için attıkları derin paslar bizim skor bulmamızı sağlayan en önemli faktörlerden biriydi.

İstanbul Gençlik oyunlarının misafirperverliğinden dolayı oradaki çalışan tüm arkadaşlara teşekkür ederiz. Çok sportmence yarışan okulum kadın balon futbol takımının kazanmış olduğu bu şampiyonluktan dolayı da kendilerini kutlarım.

      

       

Devamını Oku...

3 ARALIK ENGELSİZ GÜNÜ

 Okulumda Engelliler Günü Farkındalığı

1992 yılından itibaren her yıl 3 Aralık'ı dünya engelliler günü olarak belirtilmiştir. Bu günde dünya çapında organizasyonlar düzenlenmektedir. Her yıl bu gün için değişik bir tema yapılmaktadır. Okulumda da sosyal sorumluluklarımı hatırlayarak biz de bir çalışma yürüttük.

Dünya engelliler haftası olarak bilinen bu hafta aslında engel olmadığına dikkat çekmek içindir. Birbirimizi gerçekten dinleyip kalbimizle duyabildiğimiz, olanı olduğu haliyle kabul edebildiğimiz bir dünyayı bize hatırlatan bu özel günü, sadece bugün değil, her gün hatırlayalım. Her bireyin benim sosyal sorumluluğum deyip benzer toplum hizmetinde bulunmalıdır.

Bu günün anlam ve önemini her yıl sürdürdüğümüz gibi bu yılda etkinlikler ve organizasyonlarla birlikte güzel bir şekilde devam ettirmekteyiz. 

Dünya sağlık örgütüne göre,yaklaşık %15"nin engelli olduğu kabul ediliyor.ancak çoğu zaman engellilerin ihtiyaçları içinde yaşadıkları toplum tarafından karşılanmamaktadır. Engelli kişiler için küresel sorunlar orantısız olmaktadır. Bu nedenle, engellilerin dünyanın sürdürülebilir kalkınmasına katılımını arttırma günü olarak görülmelidir. Ben de sosyal sorumluluğumun verdiği bilinçle bu günde öğrencilerimle okulumda birşeyler yapmaya çalıştım.

Okulumda Sosyal Sorumluluk Çalışması

Okulumda 3 Aralık Engelsiz gününde farkındalık yaratmak amacıyla. Okulum kadın futsal takımı bir dostluk müsabakası yaptı. Sosyal sorumluluğmuzu göstermek amacıyla 3 Aralık Engelliler günü vesilesiyle farkındalığı arttırmak için maçta atılan her gole karşılık bir engelli derneğine 10 lira bağışta bulunduk. Okulumda bu etkinliği bazı sınıflar yerinde izledi.

Ayrıca yine 3 Aralık Engelliler haftasına vurgu yapmak adına okul içerisinde röpörtajlar yapılarak okul içerisinde sosyal sorumluluğumuz bir  farkındalık oluşturmak istedi.

3 Aralık Engelliler gününde yapığımız bu sosyal sorumluluk çalışmaları için öğrencilerimi kutlarım.

  

  

Devamını Oku...