NBA | CURRY GECESİ

 Stephen Curry Esti

NBA’de basketbolunda geçtiğimiz sezonun finalistleri, normal sezonda kozlarını paylaştı. Curry’nin estiği maçta Warriors maçı kazanmayı başardı.

Ev sahibi Golden State Warriors, geçen geceki basketbol oyununda önde götürdüğü maçta Boston Celtics’i 123-107 yendi. 

Warriors bu sonuçla normal sezondaki 14. galibiyetini aldı. Celtics ise normal sezondaki 6. Yenilgisini aldı. 

Golden State’de Stephen Curry 32 sayı,7 asist, 6 üçlükle takımına galibiyeti getirdi. Klay Thompson 34 sayıyla önemli katkı sağlarken Jordan Poole 20 sayı üretti. 

Jonathan Kuminga rakibin potaysına 14 sayılık basket attı. Draymond Green ise 11 sayı, 4 ribauntla mücadeleyi bitirdi.

Boston cephesinde Jaylen Brown 31 sayı, 9 ribauntla ön plana çıkan isimdi. Jayson Tatum 18 sayı, 7 ribauntla mücadele ederken Malcolm Brogdon 16 sayıyla maçı tamamladı. 

Marcus Smart 13 sayı, 3 top çalma, 2 blokla çift yönlü katkı verdi. Blake Griffin ise Al Horford’un yokluğunda 13 sayılık basket  üretti.

Çeyrek Sonuçları

	1	2	3	4	T
BOS	25	38	20	24	107
GS	33	35	27	28	123

Maç Özeti

Devamını Oku...

NBA | SAYI ATMAK HANGİSİNDE ZOR NBA VS EUROLEAGUE

“EuroLeague’de basket atmak, NBA’deki basket ile aynı değildir.”

Cavs’in özel danışmanı Jose Calderon EuroLeague ve NBA’de atılan basketlerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Cavs için  danışman olarak görev yapan eski NBA oyuncusu Jose Calderon; NBA-EuroLeague basketbolu,  hakkında açıklamalar yaptı. EuroLeague ve NBA arasındaki farklardan bahseden Calderon:

“EuroLeague’de oynamanın nasıl bir şey olduğunu biliyoruz. NBA’de 15 sayı atmakla EuroLeague’de 15 sayı atmak aynı şey değil. EuroLeague’de başarılı olursanız, NBA’de şansınız olduğunu bilirsiniz.” Dedi.

NBA'de sayı atmak daha kolay

Bildiğiniz üzere daha önce de Luca Doncic, NBA’de basket atmak Euroleague’de basket atmaktan daha kolay ifadelerini kullanmıştı.

Avrupa'ya göre NBA'de sayı atmanın daha kolay olduğunu ifade eden Slovenyalı Yıldız basketbolcu Luca Doncic, "Avrupa'yla karşılaştırdığımızda NBA'de sayı atmak daha kolay. Avrupa'da basketbol sahaları daha küçük ve NBA'de 3 saniye kuralı var. Bence NBA'de sayı atmak daha kolay." şeklinde konuşmuştu.

İki Lig Arasında Basket Atmak Farklı mı?

İki NBA oyuncusu Calderon ve Doncic'in anlattıklarına bakılırsa NBA’de basket atmak daha kolay olduğunu düşünmekteler. Peki Euroleague ‘te basket atmak da mı zor?

Doncic ve Calderon'un hem NBA hem de Euroleague'te kariyerlerinin pozisyonuna da bakılacak olursak, bence bir bildikleri var yönünde ancak. Kanımca basketbol her yerde basketbol olmakla birlikte Euroleague'de basket atmak NBA'den daha kolaydır. 

Aslında bir de NBA'de iyi bir kariyer geçirip sonra Euroleague'de oynamış olan oyuncuları da dinlememiz gerektiğini düşünmemiz gerektiğini ifade ediyorum.

Yine de bu iki yıldızın sözlerine bakarak bir anlam çıkarmalıyız. NBA mi, Euroleague mi?

Jose Calderon

Luca Doncic

Devamını Oku...

EUROLEAGUE | Nemanya Nedovic 7. Üçlüğünde İsabet Buldu!

Şütör İllaki Sokar! 

Airlines Euroleague 12. haftasında Sırbistan derbisinde Kızılyıldız ile Partizan karşı karşıya geldi. Maçın son 2 saniyesinde 73-73 beraberlik varken. 0/6 ile oynayan Nemanja Nedovic 7. üçlüğünde isabet bularak Kızılyıldız'a galibiyeti getirdi.

Stark Arena'da oynanan Kızılyıldız ve Partizan'ı karşı karşıya getiren Sırbistan derbisinde iki takımın euroleague'de karışlaştıkları ilk basketbol maçında olarak tarihe geçmiş oldu. Basketbolun ilk Sırbistan Euroleague derbisi olan bu müsabaka maça yakışır bir son ile bitti.

Tüm maç boyunca Nedovic attığı üçlüklerin hepsini de kaçırdı. Son 2 saniyeye geldiğinde atış yüzdesi 0/6 idi. Ancak şütör her zaman şütördür ilkesi yanıltmadı ve Nedovic'in kullandığı son üçlük sayı olunca Partizan ligdeki 8. yenilgisini almış oldu. Kızılyıldız ise ligdeki 6. galibeyetine kavuşmuş oldu.

Bu maçtaki son atış Nisan 2008'de Torino'daki ULEB kupasında çeyrek finalde karşı karşıya gelen Galatasaray Cafe Crown - Beşiktaş Cola Turca derbisini hatırlatmış oldu.

Oyunun son saniyesine kadar Galatasaray Cafe Crown'un şütörü Cüneyt Erden 0/7 üçlük atışında bulunmuştu. Fakat 8. üçlüğünü kullanan Cüneyt Erden Galatasaray Cafe Crown'a ULEB Cup'ta yarıfinali getirmişti. 

    

Cüney Erden 0/7 3 Sayı İstastiği ile oynarken                 Nemanya Nedovic 0/7 3 Sayı İstatistiğindeyken

Devamını Oku...

Penetre Oluğunda İçerdeki Basketbolcu

Bu yazı basketbol eğitimi serisindeki penetre olduğunda oyuncular ne yapar konusunun devamıdır. Şimdi de penetre olduğunda iç oyuncu davranışlarını inceleyeceğiz.

Penetre Olduğunda Topsuz İç Oyuncu Davranışları

Penetre olduğunda oyuncular ne yapar konusunda topsuz dış oyuncu davranışlarını izlemiştik. Bu yazıda da Basketbol eğitimi alan genç basketbolcu adayları için taktik gelişimi içeren içerdeki basketbolcu davranışlarını konuşacağız.

Taktik gelişim basketbol oyuncuların ihtiyacıdır. Taktik gelişimi, teorik ve konumsal olarak yapılması gereken hareket bütünlüğü olarak tanımlayabilirim.

İç Adam İçin Penetre

Basketbol sahasında bir düzen içerisinde basketbol oynanır. Ancak penetre olduğunda düzenin dışına çıkılabilir. Çünkü basketbolcu konumu okuyup boşluk bulmuştur. O boşlukta penetre olduğunda taktik gelişimi destekleyen oyun bilgisini devreye girer.

Basketbol sahasında penetre olduğunda kurallar içerisinde topsuz oyucuların bazı hereketleri yapması gerekmektedir. Örneğin önceki yazıda "dairesel döngü" dediğimiz dış oyuncu davranışları vs. Peki içerdeki basketbolcunun davranışları ne olmalı?

Hücum oyuncusunun savunmayı geçmesiyle ilgili detaylara değinmeyeceğim. Merak eden basketbolcu adayları yukarıdaki bağlantıdan bakabilir. 

Yine de kısaca özetlersem, penetre olduğunda spacing bilgileri uygulanır. Savunma oyuncusu geçilmediyse konum korunur. Geçildiyse kurallar çerçevisinde topsuz oyuncular hareket eder.

Basketbol sahasında penetre olduğunda topsuz olan pivot oyuncuları yüksek post ya da kısa köşeye hareket ederler. Bunun 2 amacı vardır. Birincisi penetrenin yolunu açmak, ikincisi ise kendisine pozisyon yaratmaktır.

Hangi Penetre?

Taktik gelişimine katkıda bulunmak isteyen genç basketbolcu adayı iç oyuncu konumundaysa bu spacing alışkanlıklarını bilmelidir. Penetre olduğunda bunun baseline mı, yoksa ortadan mı yapıldığını anlaması gerekmektedir. Basketbol sahasında penetre olduğunda bu kavramları açıklayayım.

Ortadan penetre 

Hücum oyuncusu faul çizgisini dik keserek savunmayı geçmesine ortadan penetre denir. Penetre olduğunda basketbol koçları buna "ortadan penetre" adını verirler. Savunma prensiplerinin büyük bir bölümü bu peneterenin yapılmasını istemez.

Baseline penetre

Hücum oyuncusu dip çizgiye doğru yaptığı dribling ile savunma oyuncusunu geçmesine "baseline penetre" adı verilmektedir. Basketbol sahasında böyle bir penetre olduğunda savunma rotasyonları görünmeye başlanır.

Yukarıdaki bu tanım kanatlardan, çift oyun kurucu noktalarından penetre olduğunda kullanılır. 

Tepeden yapılan penetrelerin özel durumu vardır. Bundan dolayı tepeden yapılan tüm penetrelere ortadan penetre kavramıyla bakılabilir.

İç Adamın Spacingi

Basketbolda ortadan penetre olduğunda ne yapılır? İç adam konumunda olan basketbolcu kısa köşelere gitmelidir. İçerdeki basketlcuların konumu fark etmez. Top tarafında da bulunabilir, zayıf tarafta da bulanabilirler.

Basketbol sahasında iç adam olan oyuncuların bunu otomatik olarak yapması gerekmektedir.

Baseline'dan penetre olduğunda basketbol sahasındaki iç adamlar yüksek posta gitmelidir. İç adam oyuncuları top tarafında ya da zayıf tarafta olmalarının bir önemi yoktur. Yüksek posta hareket etmelidirler.

Bu hareketler 2 amaç için yapılır. 

1. Penetre olduğunda toplu oyuncunun yolunu açmak için,
2. İç adamın basketbol sahasında kendisine poziyon yaratmak için yapılır.

Eğer savunma yardıma giderse iç adam boş kalır. Yardıma gitmezse toplu oyuncu baskete gider.

Bu spacing kavramları savunmadaki basketbol oyuncusunu zorlayan konumsal bilgiler içerir. Genç basketbolcu adayları için de dengeli bir hücumun nasıl olduğuna rehberdir.

Bundan sonraki durum, konumu oynamak olacaktır. Bu da genç basketbolcu adaylarının bireysel becerilerini gösterecektir.

Genç basketbol oyuncularının taktik gelişimlerine katkı sunmak istedim. Bu yazıda penetre olduğunda iç adam davranışlarına baktık.

Basketbol sahalarında başarılı uygulamalar dilerim.

Devamını Oku...

SENİ BASKETBOL TAKIMINA ALDIM | Basketbol ve Hayaller (4)

Bölüm 4

Basketbol ve Hayaller

Odamı baştan aşağı düzenledim. Eskiden eşyalar her yerdeydi; dağınık, karmakarışık bir görüntü vardı. Ama şimdi her şey yerli yerinde. Raflarım, kitaplarım, kalemlerim... Artık odam, tıpkı bir basketbol takımındaki oyuncular gibi düzen içerisinde  duruyor. Annem bu halime şaşıyor.

 

"Ne oldu da böyle değiştin?" diye soruyor.

Ama ben biliyorum. Şaşıracak bir şey yok. Bu basketbolun bir mucizesi. Basketbol, hayatıma düzen, renk ve çok çalışmanın gücünü kattı. Sistemli olmayı ve disiplinli çalışmayı öğretti. Şaşırma anne bu tamamen basketbolun sihridir.

Odamın kapısına bir levha astım. Şöyle yazıyor:

"Boyalı Bölge: 3 saniye koridoruna girmek üzeresiniz. Lütfen süreyi aşmayınız."

Levhanın şekli, tıpkı üç saniye koridoru gibi yamuk bir geometriydi. Kırmızı bir yamuk çizdim. Yamuğun çizgilerini beyaza boyadım. Hatta faul çizgisi üzerindeki daireyi de ekledim. Boyalı bölgenin içindeki kesik çizgilerle dışardaki beyaz çizgiler birleşince daire oluştu. Şekil artık basketbola özgü bir hale gelmişti.

Boyalı bölge terimine "paint" dendiğini daha sonraları öğrendim. Ama orası benim için hala boyalı bölgedir. Levha kapıda durdukça odam sadece bir oda değil, hayallerimin basketbol sahası oldu.

Odama her girdiğimde kendimi gerçek bir basketbolcu olarak hayal ediyordum. Rub off cut (perdeyi kullanarak rakipten kurtulup top alma tekniğidir.) yaparak savunmanın arkasına sıyrılıyor, topu alıp hızla içeri giriyordum. Ardından kendimi yatağıma atıyordum. Bu benim iki sayılık basketim oluyordu. 

Bazen bana faul yapıldığını hayal ediyordum. Yatağımdayken serbest atış çizgisine gittiğimi hayal ediyor ve atışı canlandırıyordum.

Sağ ayak baş parmağımı çemberi gösterecek şekilde serbest atış çizginin önüne yerleştiriyordum. Bir iki sakin dribling yaptıktan sonra nefesimi burnumdan alıp ağzımdan "hoof" diye veriyordum. Ayaklarımla yukarı yaylanarak kolumu uzatıp bilek atışıyla şutumu atıyordum.

Ve en sevdiğim an geliyor:

"Çuf."

Top çembere değmeden fileden geçen topun çıkardığı ses içimi kıpır kıpır ediyordu. Sanırım bu sesi çok sevdiğim için faul atışlarında çok başarılıyım. Hatta ablalarımda bile daha iyi serbest atış atan biri olarak onlardan takdir topladım.

Basketbola olan sevgim sadece oyunla sınırlı değil. Odamda asılı olan posterlerin yerini basketbolcuların posterleriyle değiştirerek basketbolu hayatımın merkezine getirdim. Kapımda bir tanesi var ki, en sevdiğim posterlerden biridir. Bir gazetenin hafta sonu ekinden kopardığım Ülkü ablanın posteri.

Yatağımda uzanırken her postere baktığımda hemen hayallere dalarak onun gibi maçtaki pozisyonları yaşıyorum. Ülkü abla ulusal bir yıldızdır. Poster, elinde "en değerli oyuncu" ödülüyle maçın yorgunluğuna rağmen oyunu tüm kalbiyle oynayan gururlu büyük bir oyuncunun ruhunu yansıtıyor. 

Basketbola dair bu hayali kurduğumdan beri parkede yürüdüğümde ayağımda çıkan gıcırtı sesini duyuyorum. Alt tarafı bir gıcırtı gibi gelebilir belki ama benim için umut, hedef ve heyecanı ifade ediyor. 

Elime topumu alıyorum, bir iki kez sektirip boyalı bölgeye girerek şutumu atıyorum.

Çuf. işte bu ses basketbolun sesidir.

Devamını Oku...