Cumhuriyet ve Potadaki Dayanışma

29 Ekim yalnızca bir kutlama günü değildir. Halkların ortak iradesinin, kadınların, emekçilerin ve gençlerin “kendi kaderini eline alma” günüdür.

Cumhuriyet, bir yönetim biçiminden çok, halkın kendi yaşamına yeniden anlam verme çabasıdır.

Cumhuriyet; devletin değil, halkın kurduğu bir ilişkidir. Tıpkı basketbol sahasındaki bir oyundur. Herkes birbirine ihtiyaç duyar. Basketbol, bu anlamda Cumhuriyetin bir metaforudur.

Cumhuriyet ve Basketbol

Potada Kurulan Ortak Yaşam

Bir boyuncunun diğerine pas vermesi, dayanışmanın eyleme dönüşmüş hâlidir. Her asist, bir başkasına alan açmanın sembolüdür. Tıpkı Cumhuriyetin halklar, kadınlar ve emekçiler için açtığı yeni alan gibi.

Cumhuriyetin gerçek anlamı, yalnızca “egemenlik halkındır” sözünde değil, o egemenliğin gündelik yaşamda hissedilmesindedir.

Sahada, okulda, sokakta, tarlada…

Halk kendi oyununun kurucusudur.


Basketbolun Felsefesini Yaşamak


Benim için basketbol yalnızca bir spor değildir; gerçek hayatın bir simülasyonudur.

Bir antrenmanda topu paylaşmak, yalnızca taktik değil; etik bir tercihtir.

Sahada herkesin sesi duyulmalıdır; her oyuncunun bedeni kadar, sözü de değerlidir.

Kadın sporcuların varlığı Cumhuriyet anlayışının bir parçasıdır. Çünkü eşitlik yalnızca bir hak değil, bir varoluş biçimidir. 

Bundan dolayı, kız çocuklarının potaya yönelişi, Cumhuriyetin ikinci doğumudur.


Halkın Cumhuriyeti, Halkın Oyunu: Basketbol

Bir potada yan yana oynayan gençlerin kimlikleri, dilleri, geçmişleri farklı olabilir.

Ama oyunda herkesin yeri vardır; çünkü basketbol aidiyet değil, dayanışma kurar. Bu düşünceyi şöyle özetlemek mümkündür:

Cumhuriyet, kimsenin dışlanmadığı bir oyundur. Eğer biri potaya ulaşamıyorsa, Cumhuriyet eksiktir.”


Bu bakış, Cumhuriyeti devletten çok halkların ortak kurduğu bir alan olarak yeniden tanımlar.

Tıpkı bir oyunun her pasla yeniden kurulması gibi, Cumhuriyet de her dayanışma anında yeniden doğar.


29 Ekim: Her Günün Başlangıcı

Cumhuriyet Bayramı, geçmişin hatırlanması değil; geleceğin kurulma iradesidir. Her 29 Ekim; halkların, kadınların ve gençlerin yeniden söz aldığı gündür.

Basketbol sahasında, top yere her vurulduğunda aynı ses duyulur:

Cumhuriyet bir marşla değil, bir pasla, bir yardımla, omuz omuza duruşla yaşar. Çünkü özgürlük pasla gelir, dayanışmayla sayı olur.


Son Söz

Cumhuriyet, yalnızca geçmişin mirası değil; bugünün emeği, yarının umududur.

Basketbolun diliyle söylemek gerekirse: Halk oyunu kurarsa, Cumhuriyet yaşar.

Bu oyun, potada değil, hayatın tam ortasında oynanır.


Paylaş:
spacer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim.
Basketbol ile ilgili fikir alış verişi için iletişime geçebilirsiniz.