Kulübüm U18 Takımı Kaybetti Ama...
Geçen gece Beylerbeyi Spor kulübüyle karşı karşıya gelen kulübüm u18 basketbol takımı sahada istediklerini yapamayarak rakibin oyununu kabul etti ve maçtan da 54-79 mağlup ayrıldı.
Uzun zamandır sorunlarla boğuşan yeni bir kimlik kazanma arayışında olan kulübüm u18 basketbol takımı bir türlü ritmini tutturamıyor. Her maç 1 yada 2 oyuncu oynuyor. Sonraki müsabakada bu oyuncular yok yerlerini yeni 1 yada 2 kişi alıyor.
Bir türlü raya oturmayan takımımda yaptığım bazı düzenlemelerden de maalesef henüz bir feedback alamadım.
Basketbol oyuncu adaylarımın ellerinden geldiğini yaptıklarına inanıyorum. Çaba sarf ediyorlar, antrenmanlarını kaçırmadan takip ediyorlar. Dinliyorlar, anlamaya çalışıyorlar ancak ha şöyle oyun gayet iyi diyebileceğimiz bir maç olmadı şimdiye kadar.
Neler Yaşadık?
Sezon başında takımın iskeletini oluşturacağını düşündüğüm ve yola çıktığımız oyuncularım takımı bırakmak zorunda kaldılar.
Başar elinin kırılması sonucu tüm sezonu kaçıracak bir sakatlık yaşadı.
Tuna üniversite sınavına hazırlıklarını sürdürüyor. Dersanesinin yer değiştirmesinden dolayı antrenmanlara gelemeyeceği için mecburen ayrıldı.
Aynı şekilde Yavuz'un da dersanesi antrenmanlara ve maçlara gelmesini engellediği için o da takımı bırakmak zorunda kaldı.
Ömer akademik yaşantısı ve özel yaşantısı arasındaki dengeyi sağlayamadığı için veli işbirliği sonunda basketbola ara verilmesinin doğru olacağı kanaatiyle takımdaki görevleri bitmiş oldu.
Bu saydığımız dört oyuncu aslında bizim takımın ana iskeletini oluşturan Read&React sistemi işleten sahada takım arkadaşlarına liderlik yapan sporcularımızdı. Performanslarından daha çok liderlikleriyle yeni takım arkadaşlarının da basketbolu ilerletmeleri için tam katalizör görevi görüyorlardı.
Performans olarak bakacak olursak, kanaatimce Tuna ve Yavuz ikilisi B liginin net en iyi savunma oyuncuları olduklarını söyleyebilirim. Ayrıca Tuna open court'ta gerçekten durdurulmaz ve dış şutu olan bir oyuncuydu.
Ömer ise guard oyuncusu olmasına rağmen Yavuz ile birlikte B ligindeki pivotları rahatlıkla savunabilecek iyi oyuncularımdı.
Başar'ın savunmadaki sertliği, çabukluğu ve delicilik özellikleri de takımımıza ritim kazandıran önmeli bir karakterdi.
Ne Yapmalıyız?
Bu oyuncularım takımdan ayrıldıktan sonra, sorunlarımızı bir türlü tamamen çözemedik. Elbette bunun sorumluluğun büyük bölümü coach'a aittir. Oyuncularımın mental olarak kafalarının rahatlamasını sağlayacak adımları atmakta başarısız olduğum için ritim tutamadık.
Oyuncularımın geçen günkü maçı kaybetmesi onların sorumluluğu değildir. Basketbol oyununa daha çok sarılıp, daha fazla funthemental çalışıp, daha fazla pratik yapıp, daha fazla maç yapıp gerekli alışkanlıkları kazandırmaya çalışacağım.
Basketbol takımımı ideal bir forma getirip U18 Seri B İstanbul Klasman Grubu Liginde Kazanan bir takım kimliğine getirmek için bir planlama yapacağım.
Basketbol takımımın şunu bilmesini isterim. Kazansanız da kaybetseniz de sizinle gurur duyuyorum.
Gelecek maçlarınızda nitelikli basketbol oynamanızı dileyerek.
Devamını Oku...