Hafta sonu kulübüm İTÜ U16 takımı ilk resmi maçını mağlubiyetle açtı. Ancak maçta takımın dağınık olmasının yegane nedeni koçun sahada olmayışıydı.
Takımıma oldukça kötü bir liderlik yaptım. Basketbol sahasında oyuncu değişikliklerinden, taktik müdahalelere kadar maalesef oldukça kötü bir performans gösterince takımın yenilmesinin en önemli sorumlusu olarak öne çıktım.
Koç Sahada Olmayınca
Nedenini hala bulamıyorum. Oysa hafta boyuncu maça hazırlık yaptım. Rakibi analiz ettim. Buna göre antrenman yaptım. Basketbol maçı oynanırken, BBA'nın oyun analizinin yerinde olduğu tespit edildi.
Fakat koç olarak ilkeleri oyuncularıma hatırlatmadım, oyuncu değişikliklerinde rotasyonları yanlış yaptım. Sahada olması gereken bazı oyuncularımı vaktinde sahada tutamadım.
İşin açıkçası bir kal geldi. Kal geldiğini anladım. Oturdum, düşündüm, oyuna baktım, ancak bir aksiyon alamadım. Gördüm. Ne olduğunu öylece gördüm. Yine de bir aksiyon alamadım.
Özür Dilerim
U16 İstanbul B Ligi C grubunda ilk maçın mağlubiyetinin net sorumlusu takımın koçu bendim. Bu yazıyı; takımımı izlemeye gelen, seyirci, veli, sporcu ve diğer basketbol severlere karşı bir özür olarak yazıyorum.
Çünkü onlara hak ettikleri güzel bir oyunu izlettiremedim.
Maçın Hikayesi
Bu maçtan çıkardığım en büyük ders şudur: Düzenli basketbol her zaman dağınık basketbolu yenebilecek güçtedir. Rakibe nazaran ciddi fiziksel üstünlüğe sahip olmamıza rağmen BBA'nın çok düzenli bir oyunu sahaya sokması, bizim de dağınık bir görüntüde olmamızdı.
BBA güzel basketbolunu haklı bir galibiyetle aldı. #yukselmesezonu ile yola çıktığımız bu yılda umarım günün sonunda hedefimize ulaşırız.
İyi oyun izletmek ümidiyle, basketbolla kalın.
Tebriklerrr
YanıtlaSil👏👏👏
YanıtlaSil