2-1-2 Zone Pres | Topa Baskı

 2-1-2 zone preste oyuncuların rollerine uygun şekilde dizilimi gerçekleşdikten sonra topa baskı başlar. Bu noktadaki en önemli unsur, topa etkin şekilde baskının uygulanmasıdır. Top üzerindeki baskı ne kadar yoğun olursa, topu kontrol eden oyuncunun hata yapma ihtimali o kadar artar.


2-1-2 Zonep Pres | Topa Baskı

Topa Baskının Unsurları

Topa baskının ana görevi, presin ön tarafındaki iki oyuncuya düşer. Bu oyuncular hem topa baskı yapmak hem de topun orta şeride gitmesini engellemek için çabuk kararlar vermelidirler. Bunu yapmak için şu noktaya dikkat edilmelidir:

Hiçbir oyun kurucu seri paslarda topu takip etmemelidir. Paslaşmalar hızlı gerçekleştiğinde, oyun kurucular topun konumuna göre basketbol sahasında yeni pozisyonlar almalıdır.

Topa Baskının Amaçları

2-1-2 zone pres yapılırken topa baskı yapacak ön taraftaki oyuncuların temel amacı şunlardır:
  • Topu yan çizgilere yönlendirmeliler
  • Pasların ileri doğru atılmasını zorlamalılar
Eğer top sahanın yan şeridinde ilerliyorsa, mutlaka topun yan çizgiye gitmesi zorlanmalıdır. Bunun için:
  • Topa bir kol mesafesinde durulmalı
  • Topu kontrol eden oyuncunun sahayı net görmemesi için topa baskı devam etmelidir.
Eğer top orta koridordan ilerliyorsa, ön hattaki iki oyuncunun koordineli baskısıyla top yan kulvarlara yönlendirilmelidir.

Yani; top yan koridordaysa, baskıyla topun yan çizgiye gitmesi zorlanmalıdır. Top merkez hattaysa, iki oyuncunun koordinasyonuyla topun yan şeritlere gitmesi sağlanmalıdır.

Topa Baskının Uygulanması

Topa Baskı

Şemada görüldüğü gibi top oyuna girdiğinde X1 topu savunur, X2 ise arkada destek konumunda bekler. X1, topa bir kol mesafede durarak hücumu yan çizgilere yönlendirmek için baskı yapar. X2 ise orta şeride yaklaşarak toplu oyuncunun orta kulvara yönelmesini engeller.

Pas Yapıldığında Rotasyon

Topa Baskı

Pas yapıldığında, bu genelde hücumda topa paralel duran oyuncunun karar çizgisi hamlesi yapmasıyla gerçekleşir, şemada da görüldüğü gibi X2 topa baskı yapan oyuncu olur. X1, yardım konumuna gelerek takım arkadaşının arkasında savunma pozisyonunu alır.

Paslaşmalar yapıldığında ön hattaki oyuncuların rotasyonları top havadayken başlamalıdır. Aksi durumda savunmada zayıflıklar oluşabilir.

Her paslaşmada kural yeniden uygulanmalıdır:

  • Topu yan çizgiye yönlendir.
  • Eğer ortaya dribling yapılırsa, topsuz oyuncuyu savunan ön taraftaki oyuncu yardıma gitmelidir.
  • Hücum ilerledikçe savunma da koordineli bir şekilde gerileyerek 2-1-2 zone presi sürdürmelidir. Ancak amaç unutulmamalıdır:
Topa baskı yaparak hücum oyuncusunu yan çizgiye yönlendirin ve derinlemesine pas atmasını zorlayın.

Bir sonraki yazımda ortadaki oyuncunun görevlerini, tuzakların oluşumunu ve arka taraftaki oyuncuların görevlerini detaylı analiz edeceğiz. O zamana kadar basketbolla kalmanızı ümit ederim.
spacer

2-1-2 Zone Pres | Dizilim ve Roller

 Bu yazı serisinde 2-1-2 zone presin ve yarı sahaya geçiş sürecinin nasıl uygulandığını, rakip üzerinde ne gibi tehditler yarattığını anlatacağım. 2-1-2 zone pres, topa baskı oluşturarak top çalmayı hedeflemek amacıyla yapılır.

2-1-2 zone pres, kolay basketi engelleyen doğal bir dizilime sahip olduğu için  geriye dönüşlerde alan savunması ya da adam adama savunmayla devam ettirilebilir.

2-1-2 Zone Pres

2-1-2 Zone Presin Dizilişi ve Oyuncu Profilleri

2-1-2 zone presin dizilişi oldukça sadedir. İki oyun kurucu, basketbol sahasının 3/4'ünde iki kanada yerleşir. Basketbol sahasının orta yuvarlak civarında atletik bir oyuncu konumlanır. Geriye kalan iki oyuncuysa savunma sahasında üç sayı çizgisinin üzerinde kanatlarda yerlerini alırlar.

Tam sahada iki oyuncu önde, bir oyuncu ortada ve iki oyuncunun geride yer aldığı için bu dizilişe  2-1-2 zone pres adı verilir. 

Oyuncuların Rolleri

2-1-2 zone presi yapacak oyuncuların rolleri şunlardır:
  • Ön taraftaki oyun kurucular
  • Ortadaki oyuncu
  • Arka taraftaki oyuncular
2-1-2 Dizilim

Ön Taraftaki Oyun Kurucular

Ön tarafta atletik iki oyun kurucunun yer alması, topa baskı yapabilmek için önemli bir noktadır. Bu oyuncuların topu iyi savunan profillerden seçilmesi gereklidir. Topu savunarak kenar çizgilere yönlendirmeyi başaran oyuncuların olması değerlidir. Bu oyuncular 2-1-2 zone pres sırasında tuzakların oluşturulmasında zemin hazırlamakla sorumludurlar.

Ortadaki Oyuncu

2-1-2 zone presi etkili kılan en önemli şey, ortadaki oyuncunun nitelikleridir. Bundan dolayı ortaya yerleştirilecek oyuncunun seçimi kritik bir karar olmaktadır. Bu oyuncu; hızlı karar verebilen, atletik ve oyun görüşü yüksek profile sahip olmalıdır.

Arkadaki Oyuncular

Arkadaki oyuncular, yerleşimi gereği doğal olarak kolay basketleri engelleme sorumluluğunu taşır. Bu oyuncuların temel görevi şunlardır:

  • Güvenliği sağlamak
  • Rotasyonları yönetmek
  • Yapılacak uzun paslaşmalarda pas arası yapmak
  • Yardıma yardım konumlarında etkili olmak

Dizilişte yer alacak oyuncuların özellikleri saptandıktan sonra düzen kurulur. Oyuncuların kendi rollerini anlamasıyla birlikte topa baskı süreci başlar.

Bir sonraki yazımda topa baskı sürecinin temel ilkelerinin detaylı analizini ele alacağım. Savunma bilginizin gelişimi için yazı serisini takip etmeyi unutmayın. Sıradaki yazıya kadar basketbolla kalmanızı ümit ederim.
spacer

Altyapıdaki Şampiyon Basketbolcular | Sinan Aydoğdu (2017)

 Kurtuluş Anadolu Lisesinin basketbol tarihinde ilk kez "Pitsbulls" olarak adlandırılan basketbol takımının bir parçasıydı. Ben de o dönemlerde okulda yeniydim. Onu arkadaşlarıyla tek pota maç yaparken fark ettim. Sinan'la ilk temasım, o gün yaptığım kısa bir gözlemle başladı.

"Çocuk, gel buraya!" diyerek seslendim. Oyun bilgisini görmek için basketbolla ilgili birkaç soru sordum. Sorduğum sorulardan birine verdiği cevap, basketbola bakış açısını o yaşta dahi net şekilde ortaya koyuyordu.

Sinan Aydoğdu

Sinan'la İlk Diyalog

"Sence savunman nasıldır?"

"Kimse beni öyle kolay kolay geçemez," dedi. Bu ifadesi, oyunun iki yönünü de önemsediğini ve mücadeleci karakterini de ortaya koyuyordu.

Bir süre sonra Demir İnşaat Büyükçekmece Basketbol takımının U18 kategorisinde yollarımız tekrar kesişti. O takımın oyun kurucusu olacaktı, ben de takımın koçu olacaktım. Bundan sonra Kurtuluş Anadolu Lisesinden ta Mimaroba'daki antrenman salonuna her gün birlikte gitmeye başladık.

O dönem ismi henüz duyulmamış 14 yürekli genç, birlikte unutulmaz bir şampiyonluk hikayesi yazdı. Bugün Onvo Büyükçekmece olarak bilinen kulübü, tarihinde ilk kez Türkiye Ulusal Finallerine taşıyarak İstanbul genelinde dikkat çeken bir başarıya imza attılar. 

Sinan, takımın oyun kurucusu olarak liderliği ve kararlılığıyla basketbol altyapısına iz bırakan önemli bir karakter oldu. Bu yazıyı onun bize miras bıraktığı değerli anıların kalıcı bir hatırası olması için kaleme aldım.

Sinan'ın Basketbol Yolculuğu

Sinan, Mardin'in Kızıltepe ilçesinden İstanbul'a uzanan yolculuğunda basketbolu bir tutkuya dönüştürdü. Onunla önce Kurtuluş Anadolu Lisesi'nde, ardından şampiyonluk yaşadığımız Büyükçekmece Basketbol'da birlikte çalıştık. Bizi ve o 14 koca yüreği bir araya getiren ortak payda, basketbol sevgisi oldu.

Altyapı sürecinden sonra profesyonel kariyerine devam etme fırsatı bulunmasına rağmen akademik hayatını tercih etti. Akademik hayatında başarılar elde etti. Ne yazık ki 25 yıllık yaşamının ardından kendi isteğiyle aramızdan ayrıldı. Vefatından bir gün önce tek potada attığı şutları sosyal medyada izledim. Ertesi gün, bu yolculuğa çıktığını takım arkadaşlarıyla birlikte öğrendim. 

Sinan için topa yenilmemek bir onur meselesiydi. Onun sayesinde tepe savunmamız kuvvetli, adam adama savunma ilkelerimiz tıkırında işliyordu. Hücumdaysa bugün genç basketbolcu adaylarında görmek istediğimiz ama kısıtlı olan coast to coast becerisi muazzamdı. 

Doğuştan getirdiği sezgileriyle; yol kesme, omuzlama, yardım gelmeden şut atma zamanlaması gerçekten çok iyiydi. En zayıf noktasıysa dış şut performansıydı. Fakat takımın "read and react" sisteminin uyumu sayesinde bu eksikliği diğer oyuncularımız, özellikle Utku, başarıyla tamamlıyordu. Sinan'ın deliciliği her zaman rakipler için bir tehdit unsuruydu.

Saha içinde olduğu kadar saha dışında da liderlik vasıflarını geliştirdi. Basketbolu tercih etseydi, bugün TBL'nin en değerli oyun kurucularından biri olması muhtemeldi.


Sinan Basketbol Anılarımızda Hep Var Olacak

Şunu çok iyi biliyorum Sinan; son kez basketbol oynadığında isabetli son şutunu attıktan sonra o sahayı terk ettin. O şutu takımın için attın. Bir gün hepimiz senin yanına gelerek bu oyunu yeniden oynayacağız.

Altyapı basketbol kariyerini noktaladıktan sonra dahi takım arkadaşlarınla bağını hiç koparmadın. Basketbolun birleştirici ruhu sayesinde sosyal hayatınızda da güçlü bir takım oldunuz.

Seninle sahalarda geçirdiğimiz her an için, sana ve tüm takım arkadaşlarına minnettarım. Kimsenin tanımadığı bir takımken, kimsenin bilmediği oyuncularken, yalnızca basketbolun doğrularını yaparak başarıya ulaştınız. Bu hep birlikte yazdığımız eşsiz bir hayatın hikayesidir.

Her şey için teşekkürler Sinan, teşekkürler çocuklar.

"Sen merak etme Sinan... Zafer abin sana orada da en az sahadaki gibi iyi bakacak."
spacer

SENİ BASKETBOL TAKIMINA ALDIM | İlk Turnuva Heyecanı (5)

 Bölüm 5

İlk Turnuva Heyecanı

Antrenmanlara başladığım ilk günden bu yana üç ay geçmişti. Günlerin nasıl geçtiğini bile anlamadım. Basketbol antrenmanlarının yapıldığı saha beni yürekten çağıran, ait olduğum bir yer hissi veriyordu. Antrenmanlarıma erkenden giderek öğrendiğim hareketleri tekrar ediyordum. Melek öğretmenin gösterdiği şut tekniği üzerinde özellikle çalışmalar yapıyordum. Eskiden potaya bile yetişmeyen üç sayılık atışlarım artık yerini buluyor. Hatta bazen fileyle buluşan o sesi veriyor. Çuf.


Seni Basketbol Takımına Aldım

Antrenmanlar yapılırken, takım arkadaşlarımdan Çiğdem ile çok yakın arkadaş olduk. Çiğdem hem takım  hem sınıf arkadaşımdı, hem de en büyük destekçilerimden biriydi. Okulda, tenefüsste hatta bazen de sınıfta fısıltıyla basketbol konuşuyorduk. "Bu hafta sonu ayak çalışmaları yapalım mı?" diye sorduğu bir gün bana şunu dedi:

"Babam arka bahçemize bir pota kurdu, istersen hafta sonu bize gel birlikte basketbol oynayalım."

İlk gittiğimde gözlerime inanamadım. Arka bahçede toprağın üzerinde yükselen tahta direkler üzerinde el yapımı bir pota vardı. Potayı Çiğdem kendi elleriyle boyamış hatta potanın kenar çizgilerini de yapmıştı.

"Babam demirciden bu çemberi yaptırmış, görünce büyülendim." dedi gururla.

Ben de büyülenmiştim. Toprak zemin, ayaklarımın altına yumuşacık bir his veriyordu. Zıplayınca çamura basar gibi oluyordu ama yine de çok güzeldi. Toprak zeminde topu sektirmek zor olduğundan daha güçlü dribling yapmam gerekiyordu ama bu benim için bir fırsattı. Çiğdem ile antrenmanın olmadığı günlerde burada buluşup, saatlerce basketbol oynuyorduk. Dribling becerilerim bu sayede çok gelişti.

Bir gün antrenmana başlamak için Melek öğretmen düdüğünü çaldı. Alkışlayarak orta yuvarlakta toplandık. Melek öğretmenin yüzünde bir gülümseme ve heyecan vardı. 

"Çocuklar," dedi, "bugün size güzel bir haberim var." Uzun süredir antreman yapıyorsunuz ve öğrendiklerinizi göstermek için şimdi karşınıza güzel bir fırsat çıktı. Önümüzdeki hafta sonu Esentepespor ile maçınız olacak!"

"Yaaşaasııın!" diye bir anda bağırdık. O an sevinçle zıplayanlar, birbirine sarılanlar oldu. Ben ise içimden "ilk maçım..." diye geçirdim. 

Melek öğretmen sözlerine devam etti:

"Bu bir dostluk turnuvası olacak. 50'ler spor kulübü ve karşı mahallenin okul takımı da turnuvada olacak. Dört takımın olacağı bu turnuvada kazanmaktan çok eğlenmeniz benim için önemli. Ama her şeyden önemlisi, güçlü yanlarımızı ve geliştirmemiz gereken taraflarımızı göreceğiz."

Kafamda hemen bir maç canlandı, Zeynep ablanın son saniye turnikesi... gözümde o anlar yeniden oynandı.

Skor 43-43'tü. Maçın bitimine 19 saniye kalmıştı. Rakibin en iyi oyuncusu Nina topu aldı. Ama karşısında Zeynep abla vardı. Nina, bir sağa bir sola gitmeye çalıştı ama her hamlesinde Zeynep abla bir gölge gibi onun karşısındaydı. Nina çembere gidemeyince köşeye doğru pas atmak zorunda kaldı. Köşede atılan şutta Zeynep abla harika bir box out yaparak ribaundu aldı. Tabelaya baktığımda 7 saniye kalmıştı. Zeynep abla hemen elindeki topla coast to coast koşusu yaparak birden bire sahayı ikiye böldü. Sağa dribling, sonra bir crossover, Nina geride kalmıştı. Zeynep abla turnikeye başlarken Helen savunmaya yetişti. "Aman tanrım blok yapacak!" dedim içimden. Ama Zeynep abla havadayken kıvrak bir hareketle çemberin tersinden turnikeyi bıraktı. Potaya çarpan top çembere değip sayı olmasıyla korna çaldı.

Maç bitmişti. 45-43 kazanmıştık.

İşte o maçtan sonra Zeynep abladan coast to coast öğrenmeye başladım. Her antrenmanda Zeynep abla bana birkaç tüyo veriyordu. Bir gün Melek öğretmen beni yanına çağırdı:

"Elifciğim, bakalım coast to coast becerilerin nasıl gidiyor?" dedi.

Bazen iyi yapıyordum, bazen kötü ama denemeye devam ediyordum.

Antrenman sonunda Melek öğretmen bize maçlarda giyeceğimiz formaları verdi. O an kalbim daha hızlı atmaya başladı. 

"Elif, senin forma numaran 14," dedi.

14 numarayı elime aldığımda üzerindeki yazılara, kumaşın dokusuna uzun uzun baktım. Bu ilk maçımda giyeceğim formaydı. Formamı giydiğimde kendimi ablalarımla oynayan biri gibi hissettim. 

Maç günü yaklaşırken kendimi hayatımda ilk defa bir basketbolcu gibi hissetmeye başlamıştım.
spacer

TANITIM | Seni Basketbol Takımına Aldım

Tanıtım 

Çok çeşitli yerlerden destek alarak "Seni Basketbol Takımına Aldım" isimli bir roman yazmaya çalıştım. Yazarken pek çok hata yaptım. Yazım hatalarından, anlatım bozukluklarına, yazarken kullandığım dile kadar. Ama yine de basketbol hikayesini yazmaya devam ettim. 

Yaklaşık üç yıl süren bu yolculuğumda öncelikle basketbol hayatımda yaşadığım anılar, anılarımdaki zaman zaman gerçek kişilikler, yazarken desteklerini esirgemeyen öğretmen arkadaşlarım, öğrencilerim ve birlikte çalıştığım basketbol oyuncularına teşekkür ederim.

Seni Basketbol Takımına Aldım

Seni Basketbol Takımına Aldım, Neyi Anlatıyor?

Seni Basketbol Takımına Aldım, bir çocuğun basketbola, arkadaşlığa ve adalete duyduğu inancın öyküsüdür. 

Elif, utangaç ama yetenekli bir öğrencidir. Melek öğretmenin onda yaktığı umut ateşi, onu basketbol sahalarında kendini bulduğu bir yolculuğa çıkarır. Ancak hayat her zaman adil değildir. Takımın başına gelen Bekir koçla birlikte mücadele sadece rakip takımlara karşı değil, sisteme ve adaletsizliğe karşı verilir.

Elif'in liderliğinde büyüyen bu küçük takım; sadece şampiyonluk için değil, bir arada durmanın, birlikte başarmanın ne anlam ifade ettiğini anlatıyor.

"Melek'in Son Sesi" olarak adlandırdıkları son sezon, sahadaki basketlerden daha önemli şeyleri anlatır: Bir pasın değiştirebileceği hayatları.

Bu hikaye, genç basketbolcu adayları ve hayal kuran herkes içindir. Çünkü bazı paslar sadece sahada değil, hayatın ta kendisinde atılır.

Hikayede Hangi Konular İşlenmiştir?

Basketbol hikayesinde; liderlik, kadın dayanışması, değişimle başarılan uyum, adaletsizliğe karşı sisteme baş kaldıran sessiz direniş, basketbol ruhunun tutkuyla birleşmesi ve gençlerin seslerini bularak hayallerinin peşlerinden gitmeleri işlenmiştir.

Seni Basketbol Takımına aldım hikayesinin düzenlemesinde yapay zekadan yardım aldım. Bu yardımlardan da pek çok şey öğrendim. Hikayede zaman zaman gerçek karakterleri de işlemeye çalıştım.

Basketbol büyüsünü hayatıma koyarak bana yol çizen basketbol ustalarıma, arkadaşlarıma ve benden sonraki nesile minnetle...

Bazı paslar sadece sayı getirmez, hayat ta değiştirir.

spacer