Altyapıdaki Şampiyon Basketbolcular | Sinan Aydoğdu (2017)

 Kurtuluş Anadolu Lisesinin basketbol tarihinde ilk kez "Pitsbulls" olarak adlandırılan basketbol takımının bir parçasıydı. Ben de o dönemlerde okulda yeniydim. Onu arkadaşlarıyla tek pota maç yaparken fark ettim. Sinan'la ilk temasım, o gün yaptığım kısa bir gözlemle başladı.

"Çocuk, gel buraya!" diyerek seslendim. Oyun bilgisini görmek için basketbolla ilgili birkaç soru sordum. Sorduğum sorulardan birine verdiği cevap, basketbola bakış açısını o yaşta dahi net şekilde ortaya koyuyordu.

Sinan Aydoğdu

Sinan'la İlk Diyalog

"Sence savunman nasıldır?"

"Kimse beni öyle kolay kolay geçemez," dedi. Bu ifadesi, oyunun iki yönünü de önemsediğini ve mücadeleci karakterini de ortaya koyuyordu.

Bir süre sonra Demir İnşaat Büyükçekmece Basketbol takımının U18 kategorisinde yollarımız tekrar kesişti. O takımın oyun kurucusu olacaktı, ben de takımın koçu olacaktım. Bundan sonra Kurtuluş Anadolu Lisesinden ta Mimaroba'daki antrenman salonuna her gün birlikte gitmeye başladık.

O dönem ismi henüz duyulmamış 14 yürekli genç, birlikte unutulmaz bir şampiyonluk hikayesi yazdı. Bugün Onvo Büyükçekmece olarak bilinen kulübü, tarihinde ilk kez Türkiye Ulusal Finallerine taşıyarak İstanbul genelinde dikkat çeken bir başarıya imza attılar. 

Sinan, takımın oyun kurucusu olarak liderliği ve kararlılığıyla basketbol altyapısına iz bırakan önemli bir karakter oldu. Bu yazıyı onun bize miras bıraktığı değerli anıların kalıcı bir hatırası olması için kaleme aldım.

Sinan'ın Basketbol Yolculuğu

Sinan, Mardin'in Kızıltepe ilçesinden İstanbul'a uzanan yolculuğunda basketbolu bir tutkuya dönüştürdü. Onunla önce Kurtuluş Anadolu Lisesi'nde, ardından şampiyonluk yaşadığımız Büyükçekmece Basketbol'da birlikte çalıştık. Bizi ve o 14 koca yüreği bir araya getiren ortak payda, basketbol sevgisi oldu.

Altyapı sürecinden sonra profesyonel kariyerine devam etme fırsatı bulunmasına rağmen akademik hayatını tercih etti. Akademik hayatında başarılar elde etti. Ne yazık ki 25 yıllık yaşamının ardından kendi isteğiyle aramızdan ayrıldı. Vefatından bir gün önce tek potada attığı şutları sosyal medyada izledim. Ertesi gün, bu yolculuğa çıktığını takım arkadaşlarıyla birlikte öğrendim. 

Sinan için topa yenilmemek bir onur meselesiydi. Onun sayesinde tepe savunmamız kuvvetli, adam adama savunma ilkelerimiz tıkırında işliyordu. Hücumdaysa bugün genç basketbolcu adaylarında görmek istediğimiz ama kısıtlı olan coast to coast becerisi muazzamdı. 

Doğuştan getirdiği sezgileriyle; yol kesme, omuzlama, yardım gelmeden şut atma zamanlaması gerçekten çok iyiydi. En zayıf noktasıysa dış şut performansıydı. Fakat takımın "read and react" sisteminin uyumu sayesinde bu eksikliği diğer oyuncularımız, özellikle Utku, başarıyla tamamlıyordu. Sinan'ın deliciliği her zaman rakipler için bir tehdit unsuruydu.

Saha içinde olduğu kadar saha dışında da liderlik vasıflarını geliştirdi. Basketbolu tercih etseydi, bugün TBL'nin en değerli oyun kurucularından biri olması muhtemeldi.


Sinan Basketbol Anılarımızda Hep Var Olacak

Şunu çok iyi biliyorum Sinan; son kez basketbol oynadığında isabetli son şutunu attıktan sonra o sahayı terk ettin. O şutu takımın için attın. Bir gün hepimiz senin yanına gelerek bu oyunu yeniden oynayacağız.

Altyapı basketbol kariyerini noktaladıktan sonra dahi takım arkadaşlarınla bağını hiç koparmadın. Basketbolun birleştirici ruhu sayesinde sosyal hayatınızda da güçlü bir takım oldunuz.

Seninle sahalarda geçirdiğimiz her an için, sana ve tüm takım arkadaşlarına minnettarım. Kimsenin tanımadığı bir takımken, kimsenin bilmediği oyuncularken, yalnızca basketbolun doğrularını yaparak başarıya ulaştınız. Bu hep birlikte yazdığımız eşsiz bir hayatın hikayesidir.

Her şey için teşekkürler Sinan, teşekkürler çocuklar.

"Sen merak etme Sinan... Zafer abin sana orada da en az sahadaki gibi iyi bakacak."
Paylaş:
spacer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim.
Basketbol ile ilgili fikir alış verişi için iletişime geçebilirsiniz.