Türkiye'de Bir İlk: Basketbol Lisesi

 Türkiye’de bir ilk hayata geçiriliyor. Basketbol Lisesi açılıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Basketbol Federasyonu arasında imzalanan işbirliği protokolüyle başlatılan bu proje, basketbolun ülkemizdeki gelişimine ivme kazandırmayı hedefliyor.

Basketbol Lisesi

Geleceği İnşa Eden Bir Model: Basketbol Lisesi

Basketbol Lisesinin temel amacı, gençleri hem akademik hem de sportif alanlarda yetiştirerek Türkiye basketbolunun geleceğine sürdürülebilir bir katkı sağlamaktır.

Basketbol Lisesi; sporcu, antrenör, yönetici, hakem ve basketbolun diğer paydaşları arasında nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi hedeflemektedir. İstanbul'daki Basketbol Gelişim Merkezi içerisinde yer alan bu modern tesis, tam donanımlı 8 dersliğiyle yaklaşık 200 öğrenciye ev sahipliği yapacak.

Okulun Kuruluş Süreci ve Başvuru Takvimi

Basketbol Lisesi protokolü 2024 yılında imzalandı. İlk öğrencileriyle 2025-26 eğitim-öğretim yılına başlayacak. Aday öğrenciler; akademik başarıları, spor geçmişleri ve özel yetenek sınavındaki performansları doğrultusunda değerlendirilecektir. İlk etapta 24 kız ve 24 erkek öğrenci, Türkiye'nin  Basketbol Lisesindeki ilk öğrencileri olmaya hak kazanacak. 

Başvuru ve okula kayıt süreciyse;
  • Ön başvurular: 29 Mayıs - 23 Haziran 2025
  • Özel Yetenek Sınavı: 27 Haziran - 8 Temmuz 2025
  • Sonuçların Açıklanması: 11 Temmuz 2025
  • Kesin Kayıtlar: 12-17 Temmuz 2025
Başvuru için adayların sekizinci sınıftan mezun olmaları ve en az iki sezon lisanslı basketbol oynamış olmaları gerekmektedir.

Öğrenci İçin Kazanımlar

Basketbol Lisesi öğrencileri, basketbolun profesyonel gelişimi içerisinde çok yönlü eğitim alacaklardır. Bunlardan bazıları:
  • Sistematik bir yapıda akademik eğitim alacaklar.
  • Eğitim ve sporu dengeli bir biçimde sürdürerek kariyerlerinde avantajlar kazanırlar.
  • TBF'nin desteğiyle en güncel yaklaşımlardan an be an haberdar olurlar.
  • Mezun olduklarında TBF'nin 1. Kademe yönetici programına dahil olurlar.
  • Spor psikoloğu, beslenme uzmanı gibi alanında deneyimli hocalarla potansiyellerini en üst seviyeye taşıma fırsatı yakalarlar.

Koçlar ve Kulüpler İçin Kazanımlar

Basketbol Lisesi yalnızca öğrencileri değil, basketbol çevresini de ileriye taşıyacak pek çok fırsat sunabilir:
  • Koçlar ve kulüpler, sistemli yetişen sporculara daha nitelikli yönlendirme yapabilir.
  • Eğitim modelinden doğan doğan sonuçlardan dolayı sporcularının fark yaratmasını sağlayabilir.
  • Basketbolun geleceğine sürdürülebilir yüksek standartlar kazandırır.
  • Okulun uzmanlığı ve birikimi, kulüpler ve koçlar için de referans ve rehberlik oluşturabilir.
  • Basketbolun birleştirici gücüyle gençlerin akademik ve sosyal gelişimlerine katkı sağlayabilir.

Vizyonum ve Basketbol Lisesine Katkı Dileğim

Basketbol Lisesini, Türkiye basketbolunun geleceği için atılmış tarihi bir adım olarak görüyorum. Eğitimin ve basketbolun entegre olduğu bu modelin, gençlerin potansiyellerini arttıracağına yürekten inanıyorum. 

Önümüzdeki süreçte sporcu, antrenör, yönetici, hakem ve spor beslenme uzmanı gibi pek çok alanda nitelikli insan kaynağı yaratılacağına ve bunun basketbolumuzun çıtasını yükselteceğine inanıyorum.

Basketbol Lisesinin eğitim sistemi geliştikçe TÜBAD, BİDEV, Özel Olimpiyatlar Türkiye gibi kurumlarla yapılacak iş birlikleri sayesinde etkinin daha geniş bir alana yayılacağına ve ülkemizde güçlü bir basketbol geleneği oluşacağına inanıyorum.

Basketbol koçu ve beden eğitimi öğretmeni olarak bu vizyonun bir parçası olmak istiyorum. Özellikle büyük ustalardan aldığım bilgi birikimiyle, hem koçluk hem eğitimci kimliğimle basketbolun gelecek kuşaklarına ilham vermeyi ve katkıda bulunmayı gönülden arzu ediyorum.

Bu nedenle yetenek sınavlarından aldığım görevi büyük bir onurla layıkıyla yerine getirmeyi amaç ediniyorum. Ardından Basketbol Lisesinde sorumluluk almak ta hedeflerimden biri olmaktadır.

Sonuç olarak yıllardır yaptığımı beden eğitimi öğretmenliğini ve koçluğu basketbolla buluşturarak bu güzel oyuna katkı vermek, meslektaşlarımla birlikte Basketbol Lisesini geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak ve basketbolun geleceğine dokunmak istiyorum.

Basketbolun birleştirici ruhuyla herkese selam olsun!
spacer

REZBALL | Bir Halkın Basketboldaki Nabzı

 Basketbol bazıları için bir oyun olabilir. Ama bazıları için yaşam biçimidir.  Amerika'nın güneybatısında oynanan rezball sistemi sadece bir oyun değil; bir halkın, bir kültürün, bir felsefenin basketbol sahalarına yansımış halidir.

Rezball, yerli Amerikalıların yaşadığı kasabalarda oynanan basketboldur. Rezball sistemi; onlar için bir yaşam biçimi, direniş, kültür, umut ve kayıplarıdır.

Rezball

Rezball Oyun Sisteminin Doğuşu

Amerika'nın güneybatısında Navajo, Apache, Pueblo, Lakota, Sioux, Cherokee gibi  Kızılderili halkların yaşadığı topraklarda oynan basketbol; sadece bir oyun değil yerli halkın direnişi ve umudu olarak görülür. Rezball, reservation basketball yani Kızılderililerin yaşadığı küçük kasabalarda oynanan oyun sistemi demektir.

Rezbol yalnızca bir oyun tarzı değil, bir yaşam biçimi, kolektif bir ruh ve bir ritüel olarak önümüze çıkmaktadır.

20. yüzyılın başlarında Kızılderililerin üzerinde uygulanan asimilasyon politikalarına karşı vücut bulmuştur. Kasabalardaki bu yerliler; ana dillerinden ve kültürlerinden koparılmak için bir devlet politikası  geliştirilmiştir. Ancak rezball basketbol sistemiyle Amerikan yerlileri buna karşı bir direniş oluşturdu. Gençler kendilerini basketbolla ifade etmeye başladı.

Rezball, zamanla bir topluluğu ifade etmeye başladı. Navajo'dan Apache'ye kadar basketbolla yapılan direnişler toplumsallık kazandı. Maçlar bir törenin parçası olmaya başladı.

Netflix'te yayınlanan "Rezball" filmi bu kültürü anlatıyor. Bu filmden etkilenerek rezball konusunu araştırdım. İzlemenizi öneririm. Film hem basketbol sahasında hem de saha dışında bir halkın iyileşme çabasını anlatmaktadır. Rezball sadece basketbol maçı değil, aynı zamanda bir yas süreci olarak da ele alınmaktadır. Bir toplumun birlikte iyileşme çabasıdır. Yani basketbolun güçlü birleştirici gücüdür.

Yerli halklar rezball sisteminde çemberi sadece sayı bulmak için değil, acıların paylaşıldığı daireler olarak ele alır. Onlar için her sayı bir yarayı sarar, her ribaunt geleceğe dair bir umudu ifade eder.

Rezball'un Tarihsel Kökleri

Rezball'un temelleri, ABD'nin yerli halka yönelik asimilasyon politikalarına karşı atılmıştır. Yerli halklar ana dillerinden ve geleneklerinden koparılmaya çalışılırken onlar için basketbol bir direniş biçimi olarak ortaya çıktı.

Zamanla onların basketbol sahaları birer sosyal merkez, maçlarıysa birer tören anı oldu. Her maç skordan öte kimliğe, hafızaya ve geleceğe atılan pas oldu. Kendi ana dillerini ve kültürlerini öne çıkararak basketbol oynamaya başladılar.

Basketbolu bir kimliği inşa etmek olarak gördüler. Rezball sistemi onlar için kültürel direnişin, toplumsal birliğin bir parçası oldu. Basketbol onlar için kültürel kimliği sürdürmenin anlamı oldu.

Rezball yerliler için teknik anlamda bir oyun tarzı, kültürel anlamda da kimliklerin tanınması için pratik alan olarak yer edindi.

Rezball Oyun Sistemi Nasıldır?

Rezball, yüksek tempolu, hızlı geçişli, agresif tam saha savunmaya dayalı, sezgisel ve yaratıcı hücum düzenine göre oynanan bir tarza sahiptir. Bu tarz, bir oyun sistemini vurgulamaz; ayrıca bir yaşam biçimini anlatır. Geleneksel basketbol oyununa göre kendince kurallar koyarak oyuna bir felsefe katmaktır. Bunlardan bazıları;
  • Süreklilik gösteren doğaçlama bir transation ofense oynanır.
  • Tam saha baskıyı bir refleks olarak değerlendirerek yapar.
  • Set hücumu yerine sezgilerle oynanan doğaçlama oyunları oynar.
  • ISO oyunlarını kişisel değil toplum için yapılan bireysel yaratıcılık olarak görür.
  • Kendi içinde hücum süresini belirler. Örneğin top kazanıldığı andan itibaren hücum süresini 7 saniye olarak kullanır.
  • Koçlar sadece antrenman yaptırmazlar, onlar ayrıca kültürel rehber ve yapılacak ritüelin yöneticisi olarak değerlendirilir
Rezball oynayan takımlar için verilen mesaj şudur:
Basketbol sadece bir oyun değildir. Baskı gören bir halkın direnerek kendini inşa ettiği kolektif bir ritüeldir.

Bu nedenle rezball sistemini anlamak için sadece oyun planı yetersiz kalır. Seyircilerdeki duygusal anlar, söylenen marşlar ve ritüellerin uygulanması oyuna anlam kazandırır.

Rezball sistemini oynayan takımlar bir şampiyonluğu hedeflemenin ötesinde kendini var etme biçimi olarak görür. Bunun için basketbolu bir oyun tarzı olarak değil, toplumsal hafıza olarak tanımlamaktır. Rezball Amerikan basketbol sisteminde görünmeyen ama derinden hissedilen bir oyundur. Çünkü;

  • Her top çalma bir travmanın dışa vurumdur.
  • Fastbreak umuda vurgudur.
  • Ribaunt bir kimliği sahiplenme mücadelesidir.
  • Her sayı kayıpların anılmasıdır.

Rezball oyununu hissetmek gerekir. Çünkü yaşayan bir toplum hafızasıdır. Oyunun ruhuna dair bir şeyler öğrenmek istiyorsak sahalara değil Kızılderili kasabalarında oynanan oyunlara bakmak gerekiyor. Burada basketbol değil hafızalar basketbol oynuyor.

Bir Navajo atasözü der ki; "sessiz ol, toprak seninle konuşacaktır."

spacer

21 Haziran Dünya Emekçi Antrenörler Günü

 Dünya Emekçi Antrenörler Günü'nün 21 Haziran'da kutlanması, sporun görünmeyen kahramanlarına dikkat çekilmesi açısından önemlidir. Antrenörler gününde sadece başarılar kazanan koçları onurlandırmaz, aynı zamanda koçların karşılaştıkları zorlukları ve onların spora verdiği emeği onurlandırılmalıdır.

Basketbol koçları özelindeyse, bu emek çoğu zaman saha dışında da devam eden maddi karşılığı kısıtlı ama manevi yükü paha biçilmez bir çabadır.

National Coaches Day

21 Haziran Dünya Emekçi Antrenörler Günü Kutlu Olsun!

Basketbol koçları, özellikle altyapıda görev yapan kadın ve erkek emekçi antrenörleri, büyük ustaları ve yaşamını yitirmiş olan basketbol emekçilerini bu vesileyle minnet ve saygıyla anıyorum.

Basketbol koçları, oyuncuların bireysel gelişimini sağlamak, takım kimyasını oluşturmak, stratejik kararlar vermek ve bir yandan da insan yetiştirmek gibi çok yönlü sorumlulukları vardır. Özellikle altyapıda çalışan koçlar, sadece sporcu değil, karakterli bireyler yetiştirme sorumluluğunu çok iyi bilir. 

Bir çocuğun hayatına dokunmak, onun disiplinli, özgüvenli, dayanışma içerisinde olan ve topluma örnek olmasına katkı sunmak koçların yaşam biçimidir.

Sahada ve Ötesinde Basketbol Koçları

Kulüplerin ve milli takımların geleceği, altyapıda atılan temellerle boyut kazanır. Bu temeli atan, sporcuların ilk adımlarına rehberlik eden, sadece basketbol oyununu değil, aynı zamanda takım olmayı, mücadeleyi, sportmenlik ruhunu öğreten basketbol koçlarının emeği paha biçilmezdir.

Her ne kadar basketbol koçluğu meslek olarak tanımlanmasa da, benim için basketbol koçluğu özünde bir emek mesleğidir. Bu emeğin karşılığı sadece alınan ücretle değil, yaratılan ürünle ölçülmelidir. Bir çocuğun potaya attığı ilk basket, alınan ilk galibiyet ya da bir sporcunun "hayatıma yön veren kişi koçumdu" demesi bu emeğin kıymetini ortaya koyar.

Uzun çalışma saatleri, saha içi ve dışı sorumluluklar, düşük ücretler, güvencesiz çalışma koşuları ve daha niceleri... Tüm bu zorluklara rağmen görevini büyük bir özveriyle sürdüren basketbol koçları gerçek bir spor emekçisidir.

Koçların Yaşadığı Sorunlar

Bu özel günde basketbol koçlarını saygıyla anarken, yaşadıkları sorunları bir kez daha vurgulamak isterim:
  • Koçların sosyal güvencesi sağlanmalıdır. Birçok koç, sigortasız, geçici veya yarı zamanlı çalışmak zorundadır. Bu durum altyapıdaki kulüp organizasyonlarında oldukça yaygındır.
  • Mesleki gelişim imkanları için eşit şartlar oluşturulmalıdır. Ekonomik ve coğrafik sebeplerden dolayı özellikle genç koçların gelişimi kısıtlıdır.
  • Kadın koçların temsiliyeti artmalıdır.
  • Antrenörlük bir mesleki uzmanlık olarak tanımlanmalıdır. Koçluğun meslek olarak tanımlanmaması antrenörlerin emeğini değersizleştiren bir bakış açısı doğurmaktadır.
  • Düşük ücret adaletsizliğine son verilmelidir. Koçların kazançları genelde yapılan işe ve harcanan emeğe kıyasla oldukça yetersizdir. Haftanın neredeyse her günü çalışan altyapı koçları geçimini sağlamakta zorlanmaktadır.
Tüm bu sorunlar ışığında belirtmek isterim ki, daha adil bir antrenörlük için;
  • Koçların örgütlenmeleri teşvik edilmelidir. (TÜBAD, BİDEV, Spor Emek Sen gibi)
  • Federasyonun gözetiminde koçların sosyal güvencesi sağlanmalıdır.
  • Kadın koçların spor ortamında daha görünür ve eşit koşullarda yer alması sağlanmalıdır.
  • Altyapı koçluğu, sistemin kıymetli bir zinciri olarak görülüp maddi ve manevi olarak desteklenmelidir.
21 Haziran Dünya Emekçi Antrenörler Günü, sadece kutlamak yapmak için değil, aynı zamanda antrenörlerin emeğinin görünür kılınması için hak ettikleri saygıyı bulma çabasıdır. Koçların emeğini tanımak ve desteklemek sporu adil ve sürdürülebilir yürütmenin de bir anahtarıdır.

21 Haziran Dünya Emekçi Antrenörler Günü'nü kutluyor, oyunda ve her yerde emek veren tüm basketbol koçlarına sonsuz teşekkür ediyorum.
spacer

Babalar Günü ve Basketbol

 William Jackson Smart, annelerinin ölümünden sonra altı çocuğunu tek başına büyüten bir savaş gazisiydi. Bu fedakar babayı onurlandırmak için haziran ayının üçüncü pazar günü yerelde başlayan kutlamalar zamanla küreselleşerek "babalar günü" olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Basketbol ve Babalar Günü

Basketbol, Babalığın Sessiz Dili

Kimiz bir mesajla, kimimiz eski bir anıyla, kimimizse sessiz bir teşekkürle babalar gününü kutluyoruz. Biraz basketbolun içindeyseniz, babalar günü sessiz bir kutlamadan öte pota altına atılan anlamlı bir asist olur. 

Baba figürü çoğu zaman kelimeler yerine eylemlerle kendini gösterir. Tıpkı basketbol gibi. Birlikte antrenman yapmak, tribünde yan yana oturmak ya da parkta bire bir oynamak. Bunlar aslında sessiz bir "seni seviyorum" cümlesidir.

Basketbol kuşaktan kuşağa devredilen bir bayrak gibidir. Bugün çocuklar Curry derken, bizler Jordan diyorduk. Bunlar sadece basketbol topunun etrafında bir hikaye ve birer kahramandır. Tıpkı babamızın hikayesini bize anlattığı gibidir. Basketbol topu bir bayrak gibi bizden sonraki nesillere taşıması için sadece el değiştiriyor.

Basketbol Birlikte, Hayat Birlikte

Basketbol sadece skor yapmak için oynanmaz, birlikte oyunu kurmaktır. Omuz omuza birlikte olmaktır. Boşta olan arkadaşımıza pas atmaktır. Bunlar sadece basketbol maçında değil, hayatta da öğrenilmesi gereken şeylerdir. Bir baba çocuğuyla basketbol oynadığında ona sadece kazanmayı değil, oynamayı ve eğlenmeyi de öğretir. Bu ilişki babanın çocuğuyla ömür boyu sürer.

Basketbol sadece bir spor değil; ilişki kurma, paylaşma, yetiştirme ve birlikte büyüme çabasıdır. Bu yönüyle baba-çocuk ilişkisi güçlü bir bağ kazanır. 

Bazıları içinse babalar günü zordur. Kaybedilmiş bir baba, hiç tanınmamış bir baba duygusunu yaşayanlar için buruk bir gündür. Bu yönüyle babalar günü ayrıca bir hatırlamadır. Bu vesileyle tüm çocuklar için bu babalar gününde potaya bir üçlük atalım.

Babalar Gününde Basketbol Sahalarına

Babalar günü ve basketbol arasında çok derin ve duygusal bağlar kurmak mümkündür. Çünkü basketbol bir paylaşma pratiğidir. Bu yönüyle bakıldığında bugün babamızla basketbol oynamak için elimizde bir fırsat var.

Bu yıl babalar gününde birlikte birkaç şut atarak anlamlı bir basketbol hikayesi oluşturup babamıza eşsiz bir hediye verelim. Çünkü basketbol sadece sayı atmak değil, birlikte geçirilen zamanın kalitesidir.

Birlikte atacağınız her şut sessiz bir sevgidir. Babalar günü kutlu olsun!
spacer

WABC | Dünya Basketbol Antrenörleri Birliği

 2010 yılında üyesi olduğum WABC - World Association of Basketball Coaches (Dünya Antrenörleri Birliği), basketbol koçluğunu bir meslekten fazla görerek basketbolu küresel olarak ele alan güçlü bir yapıdır.

WABC'nin temel amacı, basketbol koçlarının becerilerini geliştirerek oyunun kalitesini arttırmaktır. Dünyanın her yerindeki koçların ortak bir vizyonla gelişimlerini sağlamaktır.

Dünya Antrenörler Birliği

WABC'nin Yapısı

WABC, FIBA'nın resmi denetimi ve desteğiyle faaliyet gösterir. Koç gelişimini küresel alanda ele alan bir kuruluştur.

Bu yapının hedefi yalnızca bireysel koç gelişimi değildir. Aynı zamanda basketbolun her seviyede daha kaliteli, daha tutarlı ve daha öğretici olması için basketbol oyununa katkı sağlar.

WABC'nin Temel Faaliyet Alanları

Koçluk Eğitimleri

WABC, dünyanın her yerinde düzenlediği antrenörlük seminerlerinde güncel teknik ve taktik bilgilerini üst düzey koçlarla vermektedir. Hem üst seviyede hem de temel seviyedeki koçlara fırsat eşitliği sunmaya özen gösterir.

Kaynaklar

Koç gelişimindeki sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla, kitap, video ve koçluk programı hazırlayarak erişimi mümkün kılmaya çalışır.

Koç Topluluğu Oluşturmak

WABC kendini yalnızca bir eğitim kurumu olarak görmez. Aynı zamanda bir topluluk olarak görür. Böylece bilgi ve deneyim paylaşımı, koçların etkileşimi ve ortak sorunlara çözüm kültürünü geliştirmeye çalışır.

WABC, FIBA Teknik Komisyonuna görüş ve öneriler sunarak basketbolun gelişim sürecinde doğrudan rol oynar. Bu süreçte WABC Dayanışma Komitesi, uluslararası koçluk deneyimi olan, milli takım koçlarından oluşan bir kadroyla hareket eder.

WABC Üyeliği Nasıl Olur?

A kademe koç lisansı alındıktan sonra TBF ile iletişime geçerek WABC üyeliği için ilgili süreç başlatılır. Daha sonrasında üyelik işlemi gerçekleşip tarafınıza FIBA Coach Lisansı verilmektedir. Kişisel deneyimimle şunları ekleyebilirim.
  • Bilgiye ulaşmanın yanısıra, dünyanın farklı yerlerindeki koçlarla aynı zeminde buluşmayı sağlar.
  • Eğitim içerikleri sayesinde hem altyapı hem de üst yapı düzeyinde güncel konulara hakimiyet sağlar.
  • Koçluğun bir birlik olması için dayanışmayı arttır.
WABC üyeliğim, koçluk yolculuğumun bir rehberi de olmuştur. Basketbola küresel bakmamı, sadece kazanmak değil; öğretmeye ve geliştirmeye de odaklanmamı sağlamıştır.

Basketbolun evrensel dilini konuşan, gelişmeye açık her koça WABC ile tanışmayı önermeyi bir görev olarak görüyorum. WABC içeriklerine erişmek için lütfen bağlantıyı tıklayınız. 
spacer