Bir takımın görünmeyen enerjisini yaratan şey, teknik becerilerden çok oyuna duyulan aşktır. Basketbol aşkı oyuncular arasındaki bağı güçlendirir., saygıyı besler ve empatiyi güçlendirir.
Aşkla Basketbol Oynamak
Bir oyuncu sahada yalnızca cesur olmamalı, aynı zamanda hoşgörülü, anlayışlı ve sabırlı olmalıdır. Çünkü basketbolun özünde, insana saygı vardır.
Aşkla basketbol oynayan bir takımda ego olmaz. Egonun yerine anlayış hakim olur. Takım arkadaşın kötü bir gününde olduğunda ona uzatılan el, basketten çok daha kıymetlidir. Sadece takım arkadaşınla saygıyla değil, rakibe duyulan saygı da oyuncunun karakterini büyütür.
Basketbol oyununda her detay, insan ilişkilerini sembolize eder. Örneğin pas atmak paylaşmaktır, savunma yapmak sorumluluk üstlenmektir. Daha bunun gibi düzinelerce örnek verilebilir.
Takım Ruhu ve İnsanlık Üzerine
Aşkla oynamak; sahayı, soyunma odasını, hatta tribünleri bile dönüştürebilir. Bir takımın oyuncuları sevgiyle birbirlerine yaklaştığında, hata korkusu azalır, cesaret ise çoğalarak büyür.
İşte o zaman, takım ruhu bir taktik olmaktan çıkıp yaşam biçimine dönüşür. Basketbolu tam da bu anda keyif alarak oynamaya başlarsınız. Basketbolun büyüsü artık yayılmaya başlar.
Sonuç
Aşkla basketbol oynayan oyuncular sadece maçı değil, kalpleri de fetheder. Çünkü basketbolda asıl zafer sahada kalplerin ortak bir ritimle atmasıdır. Bu da her bir oyuncuyu sahada parlatmaya kuşkusuz yeter.
Bir sonraki yazıda, zihinsel dengenin ve öfke kontrolünün oyuna etkisini ele alacağım. O zamana kadar basketbolla kalmanızı ümit ederim.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Basketbol ile ilgili fikir alış verişi için iletişime geçebilirsiniz.