Box-Out ve Önemi

 Box-out, basketbolda savunma ve hücum oyuncularının fiziksel mücadeleye girerek ribaunt  almak için yaptıkları teknik beceri bütünüdür. Oyuncular ribaunt almak için rakibine fiziksel bir engel yaparak rakibin topu kontrol altına almasını engellemeyi amaçlar. Bu amacın gerçekleşmesi için rakiple temas kurularak vücudun rakibinin ve potanın arasına girdiği temel tekniğe box-out denir.

Box-Out

Box Out Nasıl Yapılır?

Box-out basketbolda kazanılabilecek en zor teknik becerilerden biridir. Çünkü çok ciddi bir disipline ihtiyacı vardır. Alışkanlık kazanıldığında etkili box-out yapılmasının ardından ribaunt alınabilir.

Box out tekniğini uygularken "öne pivot" ya da "geriye pivot" adımlaması yapılır. Hangi adımlama tekniğini yaparsanız yapın aşağıdaki noktalara dikkat etmelisiniz:
  1. Temas; şut atılırken rakip göz temasıyla tespit edilmelidir. Ardından vücut teması oluşturulmalıdır. Bu temas, kollar bükülü ve açık, dizler bükülü ve sırt rakibe dayanacak şekilde olmalıdır.
  2. Denge; ayaklar omuz genişliğinde açık, dizler bükülü ve ağırlık merkezi aşağıda tutularak atletik pozisyon alınmalıdır. Atletik pozisyon, hem dengeyi korur hem de rakibin potaya ilerlemesini engeller.
  3. Vücudun rakiple pota arasına girmesi; kalça ve sırt kullanılarak rakip potadan uzaklaştırılmalıdır. Kollar dirseklerden bükülü ve yana açık tutularak alan kazanılır. Böylece rakibin çevrenizden dönmesi hem uzun bir yola neden olacaktır hem de rakip engellenebilecektir.
  4. Topa odaklanma; top potadan sekince, box-out pozisyonu terk edilmeden topun yönü takip edilir ve ardından sıçrayarak ribaunt alınır.
Genç basketbolcu adaylarının bu alışkanlıkları kazanmaları için 1e1 ve 2ye2 ribaunt antrenmanları yapmasına ihtiyaç vardır. Box-out hem savunma hem de kritik bir hücum tekniği olduğu için üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.

Box-Out'un Zorluğu ve Oyuncular Üzerindeki Etkisi

Box-out, teorik olarak basit görünse de uygulamada süreklilik ve disiplin istediği için çok zor bir beceridir. Özellikle genç basketbolcu adayları, topa odaklanırken rakiplerine box-out yapmayı unuturlar. Bu durum, savunma ribaundunun kaybedilmesine ve hücum takımının ikinci bir şans yakalamasına neden olabilir.

Koçlar, genç basketbolcu adaylarının box-out alışkanlığını zamanla kazandıklarını bilirler. Bundan dolayı box-out alışkanlığı sabırla üzerinde durulması gereken çok zor bir beceri olarak görürler.

Box-out yalnızca teknik bir beceri olarak görülmemelidir. Aynı zamanda zihinsel ve kararlılık gerektiren bir beceridir. Box-out alışkanlığı kazanan genç basketbolcu adayları oyunun farkındalığında önemli bir zihinsel üstünlüğü ele geçirebilir.

Box-Out Alışkanlığı Kazanmak için Öneriler

Genç basketbolcu adaylarının box-out alışkanlığı kazanmaları için aşağıdaki noktalara dikkat etmesi bireysel gelişim göstermeleri adına önemlidir:
  1. İlk temas; box-out süreci şut atıldığında rakiple ilk temasın kurulmasıyla başlar. Temasla birlikte dengeli pozisyon almak önemlidir.
  2. Vücut dönüşü; temas gerçekleştikten sonra oyuncunun vücudunu rakiple pota arasına koyması gerekir. Vücudun bu dönüşünde yeterince atletik becerilere sahip olan genç basketbolcu adayı, rakibin ribaunt almasını engeller.
  3. Rakibin itilmesi; rakip engellendikten sonra kısa ve güçlü adımlamalarla onu potadan uzaklaştırmaya çalışmak ribaunt almak için avantaj sağlar.
  4. Topa odaklanma; box-out pozisyonu tamamlandıktan sonra ribaunt almak için top kontrol edilmeye çalışılır.
Bu adımlamaları gerçekleştiren genç basketbolcu adayı, box-out becerilerinde gelişim ve alışkanlıklar kazanmaya başlar.

Bol bol box-out yapmanız ümidiyle, basketbolla kalmanızı dilerim.
spacer

Üç Çıta Drilliyle Basketbol

 Genç basketbolcu adaylarının başarıya ulaşmanın temellerinden biri hareket yönleri üzerindeki becerileridir. Genç basketbolcu adaylarının hem hücumda hem de savunmada daha etkili olabilmesi için ileri, geri ve çapraz yönlerde doğru ve etkili hareket etmeleri önemlidir. Bu bağlamda; yön değiştirme, denge, hızlanma ve durma gibi beceriler antrenmanlarda özel olarak ele alınmalıdır.

3 Çıta Drill

Basketbolda Hareket Yönlerinin Önemi

Basketbol, sürekli değişkenlik gösteren dinamik bir oyundur. Genç basketbolcuların sahadaki etkinliğini arttırmak için;
  1. İleriye ve geriye koşmaları,
  2. Yana doğru hızlı kaymalar yapmaları,
  3. Açılı yön değişikliklerinde tepki vermeleri,
  4. Denge kaybı yaşamadan ani duruş yapmaları gerekir.
Bu özelliklerin gelişimi, küçük yaşlardan itibaren düzenli olarak yapılan atletik hareket becerisi antrenmanlarıyla mümkündür.

Basketbol altyapısında olan oyuncuların, atletik performanslarını arttırmak için antrenman planlamasında çabukluk, koordinasyon, hız gibi becerilerin eklenmesinde fayda olacaktır. Bu süreçte atletik performans koçlarıyla yapılacak antrenmanlar, genç basketbolcu adaylarının hem sakatlık riskini azaltır hem de oyun içindeki verimini üst seviyeye çıkarır.

Benim tavsiyem, kulübün bir atletik performans koçu yoksa; genç basketbolcu adaylarının mutlaka hareket becerisi kavramını kazanmaları için atletik performans koçlarıyla düzenli antrenman yapmaları olacaktır.

Bu konuda altyapıda basketbol oyuncularına yardımcı olmak amacıyla sizlere "Üç Çıta Drilli"nden söz etmek istiyorum.

Üç Çıta Drilli Nedir?

Basketbol altyapısında oynayan oyuncuların hareket yönü becerilerini geliştirmeye yönelik Üç Çıta Drilli, genç basketbolcu adaylarına çok yönlü hareket becerisi kazandırmak amacıyla geliştirilmiştir.

Sahada zikzak şeklinde üç çıta yerleştirilir. Oyuncular, bu çıtalar arasında yönlendirmelere bağlı olarak farklı yönlerde hareket eder. Üç Çıta Drillinin temel hedefleri şunlardır:
  1. Yön değiştirme reflekslerini geliştirmek.
  2. Koordinasyon becerisini geliştirmek.
  3. Denge ve vücut kontrolünü güçlendirmek.
  4. Basketbola uygun duruş alışkanlıklarını kazandırmak.
Üç Çıta Drilli alıştırmalarında; genç basketbolcu adayları çıtalar arasında öne ve geriye sprint geçişleri yapar.

Yana kayma ve yön değiştirme becerilerini geliştirir. Savunma pozisyonunda yana hareketler yapılarak leteral hız gelişimi sağlanır.

Oyuncular hem yön hem de hız kombinasyonlarını kontrol ederek dur-koş ve çaprak koşu becerilerini kazanır. Aşağıdaki görselde kullanılabilecek bazı çalışmaları görebilirsiniz.

3 Çıta Drill

Üç Çıta Drillinin Antrenmanlara Entegresi

Üç Çıta Drilli, hem bireysel gelişim antrenmanlarında hem de takım antrenmanlarının başında ısınma ve koordinasyon amaçlı olarak kullanılabilir. Antrenmanın seviyesine göre; başlangıç düzeyinde temel çalışmalar, sonrasındaysa reaksiyon içeren; hızlı karar verme ve yön değişikliklerini içeren versiyonlar içerebilir.

Aşağıdaki videoda antrenmanlarda kullandığımız bu versiyonlardan birkaç örneği görebilirsiniz.



Sonuç olarak, basketbolda hareket becerilerinin gelişimi; genç basketbolcu adaylarının karar alma süresi ve reaksiyon gelişimini doğrudan etkiler. Üç Çıta Drilli, genç basketbolcu adaylarına yön bilgisi kazandırmak ve çabukluklarını arttırmak adına etkili bir çalışmadır.

Her yaşa uygun olarak üç çıta drillini dizayn ederek uzun vadede başarının temelini atabilirsiniz. 

Bir sonraki yazıda görüşmek ümidiyle, basketbol hareket becerileriyle kalın.
spacer

Mücadele, İnanç ve Şişli 3.lüğü!

 Şişli Kurtuluş Anadolu Lisesi Kadın Futsal Takımı, 2025 Şişli Okul Sporları Futsal Turnuvasında ortaya koyduğu mücadele ve takım ruhuyla hem izleyenleri büyüledi hem de Şişli üçüncülüğünü kazanarak tarihi bir başarıya imza attı. Bu özel ekip kadın sporunun ne kadar güçlü bir potansiyele sahip olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Kadın Futsal

Şişli Kurtuluş AL Kadın Futsal Takımı

Turnuvaya 3 takımlı grupta başlayan Şişli Kurtuluş AL Kadın Futsal Takımı, İSOV ve Mehmet Pisak AL takımlarını yenerek grubunun lider tamamladı. Kadın futsalcılarımız sahaya her çıktıklarında disiplinli oyun anlayışı ve enerjik oyunlarıyla dikkat çekti.

Yarı finalde Rüştü Uzel MTAL ile karşılaşan kadın futsalcılarımız, son ana kadar mücadele ettiği maçta 2-1 mağlup oldu. Ancak bu yenilgi, takımın kenetlenmesini ve güçlenmesini sağladı. Böylelikle hedef 3.lük maçına çevrilmiş oldu.

Geri Dönüşün ve İnancın Zaferi

Final niteliğinde geçen 3.lük maçında rakip yine Mehmet Pisak AL oldu. Takımımız iki kere geriye düşmesine rağmen 30+3. dakikada Miray'ın ayağından bulduğu penaltı golüyle maçı 2-2'ye getirerek maçı seri penaltılara götürdü.

Seri penaltı atışlarında skor 2-2'ye gelmişti. İşte o anda kalecimiz Helin Gündüzhan, önce rakibin penaltısını kurtararak kadın futsal takımımızı ayakta tuttu. Ardından soğukkanlılıkla kullandığı son penaltı vuruşunu gole çevirerek hem maçın hem de turnuvanın kahramanı oldu! Bu unutulmaz anla birlikte Şişli Kurtuluş Anadolu Lisesi Kadın Futsal Takımı Şişli 3.sü olmayı başardı.

Takım Ruhu ve Yıldızları

Helin Gündüzhan: Kalede adeta panter gibiydi. Kritik anlarda yaptığı kurtarışlar ve son penaltı golüyle maçın kaderini değiştirdi.

Miray Akman: Maçta attığı kafa golü ve ardından maçı uzatmaya götüren penaltının kahramanı, en golcü oyuncumuz takımını ateşledi.

Nursenur Koçak: Orta sahada oyunun temposunu maestro rolüyle belirledi. 

Aylin Çalışkan: Savunmada ve hücumdaki sert şutlarla rakip takımların korkulu rüyası oldu desek yeridir.

Esma Nur: Takım kaptanımız, sakatlanmasına rağmen oyunu bırakmayan maça son ana kadar sıralan ve galibiyette bize ruh getirdi.

Rumesya Nur: Yarı final maçında sakatlanmasına rağmen, kendisini takımı için feda etmekten kaçınmayan duvar gibi defansıyla kadın futsal takımına güven verdir.

Eylem Çakmak: Oyun içerisinde görevini fazlasıyla yerine getirerek takım ruhunu tamamladı.

Hilal Parlak: Kenardan takımına verdiği destek, hırs ve motivasyonla geriden gelmemizi sağlayan koca yürekli sporcumuzdur.

Her kadın futsalcılarımız, yalnızca kendi rolünü değil, takım arkadaşlarının yükünü de sırtlayarak takım çalışması örneği sergilemiştir.

İnancın ve Azmin Zaferi

Bu başarı, sadece futsal becerilerinin değil, azmin, disiplinin, dostluğun, mücadelenin ve okul takımı olarak ruhun sahaya yansıması olarak görülmüştür. Şişli Kurtuluş AL Kadın Futsal Takımı, kadınların sporda nelerin başarılabileceğini herkese göstermiştir.

Bu yıl kazandığımız 3.lükle sezonu mutlu bitirmemizi sağlamıştır. Amacımız okul sporlarında okulumuz kadın sporcularına ilham verecek bir organizasyon oluşturmaktır. 

Kupayı kazanmakta emeği geçen kadın futsal oyuncularımızı tekrar yürekten tebrik ederim.
spacer

19 Mayısın Ruhu ve Basketbolun Birleştirici Gücü

 19 Mayıs 1919, Atatürk'ün Samsun'a çıkarak bağımsızlık savaşını başlattığı gündür. Bu tarihi adım aynı zamanda gençliğe duyulan güvenin ve inancın ifadesidir. 

Atatürk, bu özel günü gençliğe armağan ederek, onları geleceğin güvencesi olarak görmüştür. İşte bu nedenle 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. 19 Mayıs gençliğin azmini gücünü ve kararlığını simgeler.

19 Mayıs ve Basketbol

Gençlik, Basketbol ve Halkın Buluşması

Atatürk, sporun karaktere, disipline, ruhsal gelişime katkısını çok iyi bildiği için bu özel günü gençlik ve spor bayramı olarak gelecek nesillere armağan etmiştir. Spor gençlere bir yaşam öğretisidir. Ter döktükleri her idman, her eforları; bireyin kendini geliştirme ve sorumluluk alması anlamına gelmektedir.

Basketbol, gençlerin hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine katkı sağlar. Basketbol sahalarında yalnızca skor yapılmaz; oyun kurulur, hayat planlanır, savunma yapılır, hayat duruşu öğrenilir, pas verilerek paylaşmanın önemi öğrenilir, yılmadan yeniden başlama iradesi geliştirilir. 

Basketbol; düşünme, karar verme, takım olma ve disiplin gibi temel değerleri gençlere aktarma konusunda onlara karakter kazandırmak gibi kusursuz bir iş yapar. 

Basketbol Camiası 19 Mayısın İzindedir

Biz basketbol camiasındaki emekçiler olarak, Atatürk'ün gösterdiği geleceği her 19 Mayısta yeniden yaşıyoruz. Basketbol topunun olduğu her parkta, sokakta ve salonda mücadele ve dayanışma ruhunu yaşıyoruz.

Parkelerde yalnızca pota yoktur. Umut, hedef ve sorumluluklar vardır ve gençlik bunu inşa etmektedir. 19 Mayısta sokakta mahalle aralarında basketbol oynayan her maçta, okul bahçelerinde dönen her turnuvada, profesyonel alandaki her müsabakada gençlerin emanete sahip çıktığını göstermektedir.

Bu bilinç her 19 Mayısta basketbolun birleştirici gücünü ortaya koymaktadır. Gençlerle birlikte yürümeye devam ediyoruz.

Emekçi Basketbol İnsanı Olarak

Bu anlamlı günde basketbol emekçisi olarak 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını yürekten kutlarım.

İnanıyorum ki, basketbolu sadece bir spor değil; bir yaşam biçimi olarak gören gençler değerlerini sahada ve hayatın her alanında temsil etmeye devam edecektir.

Gelecekte parkelerde basketbol oynayacak gençlere sevgilerimle.
spacer

1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı ve Basketbol Emekçileri

 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı, dünya genelinde işçilerin hak mücadelesini ve emeğin değerini vurgulayan, toplumsal dayanışmanın simgesi haline gelmiş özel bir gündür. 

1 Mayıs aynı zamanda spor dünyasında emek veren herkesi kapsar. Basketbol emekçileri de bu çerçevede önemli bir yer tutar. Oyuncular, antrenörler, hakemler, saha görevlileri, sağlık personeli ve çalışan pek çok görünmeyen çalışan emeğin bir parçasıdır.

Basketbol Emekçileri

Basketbol Emekçilerine Tarihsel ve Felsefi Bakış

1 Mayıs, 19. yüzyılda daha insani çalışma koşulları, sekiz saatlik iş günü ve adil ücret talepleriyle başlayan işçi hareketlerinin sembolüdür. Basketbolsa özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren profesyonel bir meslek haline gelmeye başlamıştır. Bu süreçte basketbolcular ve diğer spor emekçileri, haklarını savunmak adına sendikalaşmaya gitmiş, örgütlü mücadele yürütmüştür. Örneğin NBA oyuncuları 1950'li ve 60'lı yıllarda sendikal faaliyet başlatarak emek mücadelesinin önemli bir parçası olmuşlardı.

Türkiye'de de TÜBAD (Türkiye Basketbol Antrenörleri Derneği), BİDEV (Basketbol için Destek ve Eğitim Vakfı), Spor Emekçileri Sendikası, Profesyonel Basketbolcular Derneği basketbol alanında hak temelli faaliyetler yürüten önemli kurumlardır. Bu kuruluşlar, altyapıdan profesyonel seviyeye kadar spor emekçilerinin çalışma koşullarını iyileştirmeyi ve emeğin değerini görünür kılmayı hedeflemektedir.

Basketbol Sektörünün Görünmeyen Emekçileri

Basketbol yalnızca yıldız oyuncularla sınırlı değildir. Her maçın perde arkasında görev yapan saha temizleyicileri, sağlık ekipleri, bilet satıcıları, güvenlik görevlileri ve altyapı antrenörleri gibi birçok kişi, basketbolun sürdürülebilirliğini sağlar. 1 Mayıs, bu görünmeyen emekçilerin de değerinin bilinmesi gerektiğini hatırlatır.

Basketbol, bireysel yeteneklerin öne çıktığı bir spor gibi görünse de, gerçekte ekip çalışmasına ve ortak emeğe dayanır. Başarı; oyuncular, koçlar, kondüsyonerler, sağlık çalışanları ve tüm destek personelinin ortak çabasının ürünüdür. Bu anlamda Karl Marx'ın emek-değer teorisi, basketbolun üretim ilişikileri içinde nasıl bir emek sürecinde dayandığını açıklar.

1 Mayıs'ın özünde yer alan dayanışma, eşitlik ve ortak mücadele ilkeleri, basketbolun takım ruhuyla örtüşür. Altyapılarda görev yapan basketbol emekçileri genellikle düşük ücretler ve zor çalışma koşulları altında emek üretir. Bu da 1 Mayısın ruhuyla bütünleşen bir emek mücadelesini gündeme taşır.

Basketbol, Emek ve Toplumsal Dönüşüm

Basketbol, işçi sınıfı kökenli genç basketbolcu adayları için bir çıkış yolu olabilir. Ancak bu bireysel başarılar, daha geniş bir toplumsal dönüşümle birleşmediğinde sınırlı kalır. 1 Mayısın felsefi özü, emeğin yalnızca kişisel kazanç aracı değil, aynı zamanda toplumu dönüştürücü bir güç olduğunu savunur. Bu bağlamda basketbol emekçileri, sporun toplumsal etkisini arttırarak bu felsefeye katkı sunabilir.

1 Mayıs, basketbol camiasındaki tüm emekçilerin de bayramıdır. Tarihsel ve felsefi olarak emeğin mücadelesi ve dayanışma etrafında şekillenen bu özel gün, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda hatırlatma ve değer verme günüdür. Basketbol, sadece bir spor değil; aynı zamanda emek, mücadele ve dayanışma alanıdır.

Tüm basketbol emekçilerinin 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı kutlu olsun.
spacer