Mücadele, İnanç ve Şişli 3.lüğü!

 Şişli Kurtuluş Anadolu Lisesi Kadın Futsal Takımı, 2025 Şişli Okul Sporları Futsal Turnuvasında ortaya koyduğu mücadele ve takım ruhuyla hem izleyenleri büyüledi hem de Şişli üçüncülüğünü kazanarak tarihi bir başarıya imza attı. Bu özel ekip kadın sporunun ne kadar güçlü bir potansiyele sahip olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Kadın Futsal

Şişli Kurtuluş AL Kadın Futsal Takımı

Turnuvaya 3 takımlı grupta başlayan Şişli Kurtuluş AL Kadın Futsal Takımı, İSOV ve Mehmet Pisak AL takımlarını yenerek grubunun lider tamamladı. Kadın futsalcılarımız sahaya her çıktıklarında disiplinli oyun anlayışı ve enerjik oyunlarıyla dikkat çekti.

Yarı finalde Rüştü Uzel MTAL ile karşılaşan kadın futsalcılarımız, son ana kadar mücadele ettiği maçta 2-1 mağlup oldu. Ancak bu yenilgi, takımın kenetlenmesini ve güçlenmesini sağladı. Böylelikle hedef 3.lük maçına çevrilmiş oldu.

Geri Dönüşün ve İnancın Zaferi

Final niteliğinde geçen 3.lük maçında rakip yine Mehmet Pisak AL oldu. Takımımız iki kere geriye düşmesine rağmen 30+3. dakikada Miray'ın ayağından bulduğu penaltı golüyle maçı 2-2'ye getirerek maçı seri penaltılara götürdü.

Seri penaltı atışlarında skor 2-2'ye gelmişti. İşte o anda kalecimiz Helin Gündüzhan, önce rakibin penaltısını kurtararak kadın futsal takımımızı ayakta tuttu. Ardından soğukkanlılıkla kullandığı son penaltı vuruşunu gole çevirerek hem maçın hem de turnuvanın kahramanı oldu! Bu unutulmaz anla birlikte Şişli Kurtuluş Anadolu Lisesi Kadın Futsal Takımı Şişli 3.sü olmayı başardı.

Takım Ruhu ve Yıldızları

Helin Gündüzhan: Kalede adeta panter gibiydi. Kritik anlarda yaptığı kurtarışlar ve son penaltı golüyle maçın kaderini değiştirdi.

Miray Akman: Maçta attığı kafa golü ve ardından maçı uzatmaya götüren penaltının kahramanı, en golcü oyuncumuz takımını ateşledi.

Nursenur Koçak: Orta sahada oyunun temposunu maestro rolüyle belirledi. 

Aylin Çalışkan: Savunmada ve hücumdaki sert şutlarla rakip takımların korkulu rüyası oldu desek yeridir.

Esma Nur: Takım kaptanımız, sakatlanmasına rağmen oyunu bırakmayan maça son ana kadar sıralan ve galibiyette bize ruh getirdi.

Rumesya Nur: Yarı final maçında sakatlanmasına rağmen, kendisini takımı için feda etmekten kaçınmayan duvar gibi defansıyla kadın futsal takımına güven verdir.

Eylem Çakmak: Oyun içerisinde görevini fazlasıyla yerine getirerek takım ruhunu tamamladı.

Hilal Parlak: Kenardan takımına verdiği destek, hırs ve motivasyonla geriden gelmemizi sağlayan koca yürekli sporcumuzdur.

Her kadın futsalcılarımız, yalnızca kendi rolünü değil, takım arkadaşlarının yükünü de sırtlayarak takım çalışması örneği sergilemiştir.

İnancın ve Azmin Zaferi

Bu başarı, sadece futsal becerilerinin değil, azmin, disiplinin, dostluğun, mücadelenin ve okul takımı olarak ruhun sahaya yansıması olarak görülmüştür. Şişli Kurtuluş AL Kadın Futsal Takımı, kadınların sporda nelerin başarılabileceğini herkese göstermiştir.

Bu yıl kazandığımız 3.lükle sezonu mutlu bitirmemizi sağlamıştır. Amacımız okul sporlarında okulumuz kadın sporcularına ilham verecek bir organizasyon oluşturmaktır. 

Kupayı kazanmakta emeği geçen kadın futsal oyuncularımızı tekrar yürekten tebrik ederim.
spacer

19 Mayısın Ruhu ve Basketbolun Birleştirici Gücü

 19 Mayıs 1919, Atatürk'ün Samsun'a çıkarak bağımsızlık savaşını başlattığı gündür. Bu tarihi adım aynı zamanda gençliğe duyulan güvenin ve inancın ifadesidir. 

Atatürk, bu özel günü gençliğe armağan ederek, onları geleceğin güvencesi olarak görmüştür. İşte bu nedenle 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. 19 Mayıs gençliğin azmini gücünü ve kararlığını simgeler.

19 Mayıs ve Basketbol

Gençlik, Basketbol ve Halkın Buluşması

Atatürk, sporun karaktere, disipline, ruhsal gelişime katkısını çok iyi bildiği için bu özel günü gençlik ve spor bayramı olarak gelecek nesillere armağan etmiştir. Spor gençlere bir yaşam öğretisidir. Ter döktükleri her idman, her eforları; bireyin kendini geliştirme ve sorumluluk alması anlamına gelmektedir.

Basketbol, gençlerin hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine katkı sağlar. Basketbol sahalarında yalnızca skor yapılmaz; oyun kurulur, hayat planlanır, savunma yapılır, hayat duruşu öğrenilir, pas verilerek paylaşmanın önemi öğrenilir, yılmadan yeniden başlama iradesi geliştirilir. 

Basketbol; düşünme, karar verme, takım olma ve disiplin gibi temel değerleri gençlere aktarma konusunda onlara karakter kazandırmak gibi kusursuz bir iş yapar. 

Basketbol Camiası 19 Mayısın İzindedir

Biz basketbol camiasındaki emekçiler olarak, Atatürk'ün gösterdiği geleceği her 19 Mayısta yeniden yaşıyoruz. Basketbol topunun olduğu her parkta, sokakta ve salonda mücadele ve dayanışma ruhunu yaşıyoruz.

Parkelerde yalnızca pota yoktur. Umut, hedef ve sorumluluklar vardır ve gençlik bunu inşa etmektedir. 19 Mayısta sokakta mahalle aralarında basketbol oynayan her maçta, okul bahçelerinde dönen her turnuvada, profesyonel alandaki her müsabakada gençlerin emanete sahip çıktığını göstermektedir.

Bu bilinç her 19 Mayısta basketbolun birleştirici gücünü ortaya koymaktadır. Gençlerle birlikte yürümeye devam ediyoruz.

Emekçi Basketbol İnsanı Olarak

Bu anlamlı günde basketbol emekçisi olarak 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını yürekten kutlarım.

İnanıyorum ki, basketbolu sadece bir spor değil; bir yaşam biçimi olarak gören gençler değerlerini sahada ve hayatın her alanında temsil etmeye devam edecektir.

Gelecekte parkelerde basketbol oynayacak gençlere sevgilerimle.
spacer

1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı ve Basketbol Emekçileri

 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı, dünya genelinde işçilerin hak mücadelesini ve emeğin değerini vurgulayan, toplumsal dayanışmanın simgesi haline gelmiş özel bir gündür. 

1 Mayıs aynı zamanda spor dünyasında emek veren herkesi kapsar. Basketbol emekçileri de bu çerçevede önemli bir yer tutar. Oyuncular, antrenörler, hakemler, saha görevlileri, sağlık personeli ve çalışan pek çok görünmeyen çalışan emeğin bir parçasıdır.

Basketbol Emekçileri

Basketbol Emekçilerine Tarihsel ve Felsefi Bakış

1 Mayıs, 19. yüzyılda daha insani çalışma koşulları, sekiz saatlik iş günü ve adil ücret talepleriyle başlayan işçi hareketlerinin sembolüdür. Basketbolsa özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren profesyonel bir meslek haline gelmeye başlamıştır. Bu süreçte basketbolcular ve diğer spor emekçileri, haklarını savunmak adına sendikalaşmaya gitmiş, örgütlü mücadele yürütmüştür. Örneğin NBA oyuncuları 1950'li ve 60'lı yıllarda sendikal faaliyet başlatarak emek mücadelesinin önemli bir parçası olmuşlardı.

Türkiye'de de TÜBAD (Türkiye Basketbol Antrenörleri Derneği), BİDEV (Basketbol için Destek ve Eğitim Vakfı), Spor Emekçileri Sendikası, Profesyonel Basketbolcular Derneği basketbol alanında hak temelli faaliyetler yürüten önemli kurumlardır. Bu kuruluşlar, altyapıdan profesyonel seviyeye kadar spor emekçilerinin çalışma koşullarını iyileştirmeyi ve emeğin değerini görünür kılmayı hedeflemektedir.

Basketbol Sektörünün Görünmeyen Emekçileri

Basketbol yalnızca yıldız oyuncularla sınırlı değildir. Her maçın perde arkasında görev yapan saha temizleyicileri, sağlık ekipleri, bilet satıcıları, güvenlik görevlileri ve altyapı antrenörleri gibi birçok kişi, basketbolun sürdürülebilirliğini sağlar. 1 Mayıs, bu görünmeyen emekçilerin de değerinin bilinmesi gerektiğini hatırlatır.

Basketbol, bireysel yeteneklerin öne çıktığı bir spor gibi görünse de, gerçekte ekip çalışmasına ve ortak emeğe dayanır. Başarı; oyuncular, koçlar, kondüsyonerler, sağlık çalışanları ve tüm destek personelinin ortak çabasının ürünüdür. Bu anlamda Karl Marx'ın emek-değer teorisi, basketbolun üretim ilişikileri içinde nasıl bir emek sürecinde dayandığını açıklar.

1 Mayıs'ın özünde yer alan dayanışma, eşitlik ve ortak mücadele ilkeleri, basketbolun takım ruhuyla örtüşür. Altyapılarda görev yapan basketbol emekçileri genellikle düşük ücretler ve zor çalışma koşulları altında emek üretir. Bu da 1 Mayısın ruhuyla bütünleşen bir emek mücadelesini gündeme taşır.

Basketbol, Emek ve Toplumsal Dönüşüm

Basketbol, işçi sınıfı kökenli genç basketbolcu adayları için bir çıkış yolu olabilir. Ancak bu bireysel başarılar, daha geniş bir toplumsal dönüşümle birleşmediğinde sınırlı kalır. 1 Mayısın felsefi özü, emeğin yalnızca kişisel kazanç aracı değil, aynı zamanda toplumu dönüştürücü bir güç olduğunu savunur. Bu bağlamda basketbol emekçileri, sporun toplumsal etkisini arttırarak bu felsefeye katkı sunabilir.

1 Mayıs, basketbol camiasındaki tüm emekçilerin de bayramıdır. Tarihsel ve felsefi olarak emeğin mücadelesi ve dayanışma etrafında şekillenen bu özel gün, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda hatırlatma ve değer verme günüdür. Basketbol, sadece bir spor değil; aynı zamanda emek, mücadele ve dayanışma alanıdır.

Tüm basketbol emekçilerinin 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı kutlu olsun.
spacer

Kocaeli Basketbolunun Öncü İsmi | Güngör Yıldırım

 Basketbol kariyerime ilkokul takımına alınarak başladım. Okul maçlarında Güngör Yıldırım'ın yaptığı taramaların birinde onun dikkatini çektim. Böylelikle kendimi bir anda kulüp oyuncusu olarak buldum. Eğer basketbolda bir yerlere geldiysem, bunun sebebi tamamen Güngör Yıldırım'ın beni keşfetmesi ve ondan aldığım basketbol eğitimidir.

Güngör Yıldırım

Basketbol Kariyerimin Başlangıcı: Güngör Yıldırım'la Tanışma

Bir okul maçımız bittiğinde, öğretmenimizden izin alarak bir abi grubumuza doğru yaklaştı. İçlerinde benim de bulunduğum bazı arkadaşların adını alarak bizleri İzmit DSİ spor kulübünün altyapısına katılmamız için deneme antrenmanlarına davet etti. O dönemde deneme antrenmanları bir idman değildi, bir süreçte içinde devam ediyordu.

Güngür Yıldırım'la tanıştığım ilk an buydu. Aslında tam bir tanışma değildi. Ancak bizi ciddiye alması, bizimle konuşurken tercih ettiği sözcükleri, jest ve mimikleri beni gerçekten çok etkilemişti. Daha önce çocukları bu derece önemseyen biriyle karşılaşmamıştım. Sadece öğretmenim bizi ciddiye alıyor diye düşünmüştüm. 

İlk antrenmandan önce sıraya girdik ve Güngör abiyle yeniden tanıştık. "Basketbolda ilerdeki beklentiniz nedir?" diye sordu. Ondan o kadar çok etkilenmiştim ki, "sizin gibi basketbol öğretmeni olmak isterim" dedim. O büyüleyici etkinin sonucu olsa gerek bugün bir basketbol koçuyum. Böylelikle Güngör Yıldırım'la aramda oluşacak kuvvetli bir bağın temelleri atılmış oldu.

Güngör Yıldırım'ın Antrenman Yaklaşımı

Güngör Yıldırım'ın en önemli özelliklerinden biri, oyuncuların bireysel gelişimine verdiği büyük önemdir. Antrenmanlarıyla oyuncuların teknik becerilerini en üst düzeye çıkarırken, aynı zamanda mental dayanıklılıklarını ve liderlik özelliklerini geliştirir.

Özellikle dribling esnasında rakibini yenme becerilerini kazandırma şekli muazzamdır. Ayrıcı; dribling becerisi, pas ve şut tekniğini geliştirme konusunda mükemmel bir koçtur.

Güngör Yıldırım, sadece bir basketbol antrenörü değil, yanı zamanda benim akademik kariyerim ve basketbol yolculuğumda büyük bir rol modeldir. Beyefendi, kibar, saygılı ve dürüst bir insandır. Onunla geçirdiğim zaman, sadece basketbol değil, aynı zamanda hayata dair değerler kazanmamı sağladı. Bu sebeple, koçluk kariyeri üzerimdeki etkisine teşekkür ederim.

Güngör Yıldırım, basketbolu sadece basketbol olarak görmemekte, aynı zamanda sporun gençler için önemli bir eğitim aracı olduğuna inanmaktadır. Kocaeli'nde gençlere basketbol sevgisini aşılamakta, basketbolun yaygınlaşması için çalışmaktadır.  Basketbolun sadece fiziksel değil, zihinsel gelişime katkı sağladığının farkındadır. Güngör Yıldırım basket dersi verdiği oyuncularına bu bilinçle yaklaşmaktadır.

Güngör Yıldırım'la Basketbol Kariyerinize Yön Verebilirsiniz

Eğer Kocaeli'nde basketbol eğitimi almak ve profesyonel bir yolculuk yapmak isteyen genç basketbolcu adayı varsa, Güngör Yıldırım'la çalışmak onlar için büyük bir fırsat olacaktır. Onun bilgi ve deneyimlerinden faydalanarak, basketbol kariyerlerini üst seviyeye taşıyabilirler.

Güngör Yıldırım'ın oyuncularına yaklaşımı ve basketbol konusundaki bilgisi onu Kocaeli basketbolunun öncü ismi yaptığına inanıyorum.

Benim basketbol yolculuğumda Güngör Yıldırım'ın etkisi tartışılmaz bir gerçektir. Hem oyuncu hem koç olarak bana kattığı değerler, bugün bir koç olarak sahada olmamı sağlayan en büyük faktörlerden biridir.

Güngör Yıldırım, sadece basketbolun değil, hayatın her alanında izlenmesi gereken bir rol modeldir. Şimdilerde, Kocaeli basketbolunda genç basketbolcu adaylarının gelişimi için çalışmalarını sürdürmeye devam etmektedir.  Kocaeli'de yaşayan ve basketbola gönül vermiş her oyuncunun kendisinden öğreneceği basketbol dersi paha biçilmezdir.

Umarım bir gün, Güngör Yıldırım ile basketbol sahasında aynı ekipte yeniden yer alırım. O an benim için ölümsüz olacaktır. Hala sıkı iletişim içinde olduğum abilerim ve kardeşlerimin bulunduğu bir sosyal medya grubunda sevgi ve saygıyla bir aradayız.

Bana kattığın değerler için bin kere teşekkür ederim Güngör abi.
spacer

Topu Savunmaya Giriş | Tepki Drilli

 Basketbolda savunmadan söz ettiğimizde, topu savunmanın önemi ön plana çıkar. Bu yazıda, topu savunmaya girişin temelini oluşturan ve özellikle genç basketbolcu adayları için ugun olan "Tepki Drilli"ni ele alacağım.

Tepki Drill

Topu Savunmada Yanal Hareketin Önemi

Topu savunacak oyuncu, doğru pozisyonunu aldıktan sonra hücum oyuncusunun ataklarına karşı yanal hareketleri etkin bir şekilde uygulamalıdır. Bu nedenle, close out çalışmaları sırasında yanal hareketlere özel olarak yer verilir.

Top olmadan yapılan tepki drilli, rekabetçi bir ortam yaratarak genç basketbolcu adaylarının hem çevikliğini hem de savunma reflekslerinin gelişmesine yardımcı olur.

Tepki Drilli Nasıl Uygulanır?

  1. Genç basketbolcu adayları, dip çizgide ve tepede arka arkaya dizilerek iki grup oluşturur.
  2. Dirseklere ve faul çizgisinin orta noktasına birer kuka yerleştirilir.
  3. Tepki drilli başladığında, çember altındaki genç basketbolcu adayı orta kukaya koşar. Tepedeki oyuncu da orta kukada bekler.
  4. Çember altından gelen oyuncu, sağ veya sol kukaya doğru aniden atak yapar.
  5. Tepedeki oyuncu, bu hamleye ayna gibi reaksiyon göstermelidir.
  6. Drill dirsekteki kukalar arasında fake ve koşular yapılarak gidip-gelerek sonlandırılır.
  7. Hareket tamamlandığında drilli yapan oyuncular rollerini değiştirerek sıra sonuna geçer. Böylece tepki drillinde sıradaki iki oyuncu aynı çalışmayı yapar.

Tepki Drillinin Katkıları

Tepki drilli, hem eğlenceli yapısıyla dikkat çeker hem de aşağıdaki konularda genç basketbolcu adaylarının gelişimine katkı sağlar:
  1. Reaksiyon becerilerini geliştirir.
  2. Çok yönlü bir çalışma fırsatı sunar.
  3. Rekabetçi bir ortam yaratır.
  4. Genç basketbolcuları motive eder ve eğlendirir.
  5. Çeviklik ve hız gelişimine katkı sağlar.
  6. Savunmadaki yanal hareket kabiliyetini geliştirir.
  7. Topu savunma becerilerini geliştirir.
Tepki Drill

Tepki drilli, özellikle genç basketbolcu adaylarının bireysel savunma becerilerini geliştirmek için ideal bir çalışmadır. Topu savunma becerilerinin temelini atmak ve oyuncuların savunmadaki farkındalığını arttırmak için tepki drillinin antrenmanların ısınma bölümüne konmasını öneririm.

Bir sonraki yazıda görüşmek ümidiyle, basketbol dolusu günler dilerim!
spacer