Faul Atışı Nasıl Olmalıdır?

 Bir basketbol maçında savunmanın baskısı olmadan atılan şut faul atışıdır. Bugünkü yazımda faul atışının nasıl olması gerektiğiyle ilgili genç basketbolcu adayına yardımda bulunmaya çalışacağım.

Şut basketbolun en önemli tekniğidir. Bu açıdan bakıldığında her genç basketbolcu adayının çok çalışması gereren bireysel gelişim becerisidir. Pek çok çeşit şut vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Turnike, faul atışı, set shot vs.

Faul atışı genç basketbolcu adayının en az baskı altında kullandığı şuttur. Faul atışı kullanan genç basketbolcu adayı savunmanın baskısıyla karşılaşmaz. Faul atışı kullanan basketbolcunun dışardan dikkati dağıtılmak istenir. Bunun dışında faul atışı kullanan genç basketbolcu adayının dışında kimse yarım yayın içerisinde yer almaz.

Fiziksel bir engelin olmadığı faul atışlarında genç basketbolcu adayının yüksek yüzdeli serbest atış isabeti bulmalıdır. Peki iyi bir faul atışı nasıl olmalıdır?

Faul Atışında Baskı?

Basketbol oyununda bazı detaylara dikkat ederek genç basketbolcu adayı ekstra 8 sayı bulabilir. Bu 8 sayının bir kısmı faul atışından gelir.

Faul atışları bir basketbol maçının kazanılması ya da kaybedilmesinde etkili olabilir. Kora kor geçen maçlarda faul atışlarının önemi istatistik kağıdında göze çok çarpar.

Faul atışı kullanan oyuncuya hiçbir savunma oyuncusu baskı yapamaz. Close out yapılamayan tek şut çeşidi faul atışıdır. 

Faul atışı kullanacak genç basketbolcu adayı mental olarak kendini hazır tutmalıdır. Ses, çeşitli efektler ve psikolojik baskıyı absorve etmenin yolu mental olduğu unutulmamalıdır.

Faul Atışı Nasıl Yapılmalı?

Bir oyuncu şutunu hangi teknikle atıyorsa, faul atışını o teknikle kullanmalıdır. Faul atışı genelde sıçramadan atılmaktadır. Ancak oyuncular sıçrayarak rahat faul atışı kullanıyorsa, sıçrayabilir. Tercihen set shot dediğimiz sıçramadan faul atışı kullanılmasını öneririm.

Faul atışını kullanacak oyuncu kafasını hazırlayarak çizgiye gelmelidir. Böylece genç basketbolcu adayı faul atışı kullanmaya kendini hazırlamış olur. 

Şutu kullandığı ayağı çemberi gösterecek şekilde yerleştirmelidir. Bir kaç sakin dribling yapılır. Topu üçlü tehdit pozisyonuna alarak bir ağız dolusu nefesi burundan alır. Alınan nefesin bir kısmı ağızdan verilir. Sıçramadan set shot atılır. Genç basketbolcu adayı faul atışını bu şekilde kendi tekniğiyle kullanmalıdır.

Nefesle ilgili Türkiye Basketbol Federasyonunun 15. Uluslararası Seminerinde Ekrem Memnun'un anlattığı anda kalma konusunda faul atışının önemi vurgulanmıştır.

Atış esnasında potaya doğru esneyerek şut kullanılmalıdır. Top çemberden içeri girene kadar kollar potaya uzanmalıdır. Bilek bükük topu takip etmelidir. Basketbol literatürde bileğin topu takip etmesine "follow throw" denmektedir.

Faul Atışıyla İlgili Sonuçlar

Faul atışını kullanırken topu direkt çembere atmayın.  Ön hazırlık yapın. Hazırlık driblingi yapın, nefes alıp-verin ve ardından rahat bir şut atın. Faul atışında potalı şutlar kullanmayın. Çembere uzanarak set shot kullanmanızı öneririm.

Kanımca genç basketbolcu adayları faul atışı yüzdelerini takip etmelidir. %80 üzerinde faul atışı atmak genç basketbolcu adayı için hedef olmalıdır. Yüzdeli faul atışları için çok tekrar yapın. Mental olarak hazır olun.

Büyük Ustalardan Faul Atışı Önerileri

Basketbolun büyük ustalarından şunu çok duymuşumdur. Antrenmandan sonra son şutunuzu faul atışı olarak kullanın. Faul atışınız basket olduktan sonra salonu terk edin. 

Bu görüntü basketbol maçlarında sizin daha fazla faul atışını baskete çevirmenize yardım edecek bir alışkanlıktır.

Allen Iverson Faul Atışı Örneği

İyi faul atışı kullanmanız için pek çok büyük ustanın faul atışını izlemenizi öneririm. Böylece bir basketbol müsabakasında faul atışı kullanırken siz de kendinize  ait bir ritüel oluşturabilirsiniz.

Aşağıda eski NBA efsanesi Allen Iverson'dan faul atışı örneğini sizin için aşağı bırakıyorum.

Basketbol maçlarında faul atışlarınızın tamamının sayı olması ümidiyle, basketbolla kalın.

Devamını Oku...

KULÜBÜM U14’TEN 2022’YE GÜZEL VEDA

Kulübüm U14 Takımı 2023’e Kazanarak Giriyor

Uzun zamandır her antrenman ve her maçta iyiye giden ve basketbolu nitelikli oynamaya çalışan takımım ligin 3. haftasında güzel basketbolunu süsleyerek Göksporu 57-42 yenerek yeni yıla kazanan bir takım olarak adım atıyor.

Geçen gün karşılaştığı Gökspor müsabakasına bir klasik olarak yine eksik kadroyla çıkan u14 basketbol takımım antrenmanda öğrendikleri funthemental becerilerini sahaya yansıtarak Gökspor karşısında sahada basketbolu oynayarak kazandı. 

Gökspor da gerçekten çok sportmence oynadığı için kendilerini tebrik ederim. Özellikle 9 numaralı oyuncuları büyük bir oyunculuk potansiyeline sahip. Umarım ilerde onu liglerde görürüz.

Basketbol Takımım Ne Yaptı?

Bizim için sahada funthemental becerilerimizin önemi skordan daha değerliydi. Nitekim uzun zamandır da funthemental çalışmaktayız. Hala istenilen kadar olmazsa da sporcuları artık pas becerileri ve dribling becerilerinde bir sınırı aştıklarını bu maçta net gösterdiler.

Diğer taraftan 3’lü Tehdit Pozisyonu alma ve kullanma yetilerinde de bir aşamaya geldik. Özellikle dribling hakkımız saklıyken kullanılan “cross step ve Rocker move” funthemental yetilerinin alışkanlık haline geldiği gözlemlenmesi son derece mutluluk verici oldu. Bu funthemental yetilerini topa yapılan baskılarda da kullanmayı beceren süminik basketbolcularım doğal olarak top kayıplarının çok ama çok düşük olmasını da sağladı.

Dikkat ederseniz sadece takımımın funthemental’inden söz ediyorum. İnanın antrenman ve maçlarda da sadece funthemental konuşuyoruz. Ne hakem, ne rakip, ne de başka birşey sadece funthemental.

Diğer çalıştığımız şey de “karar çizgisi” adımı. Bu funthemental yetisi de bize 2 şey kazandırdı. Hücumda top kaybının önünü engelleyecek pas alışı ve 3’lüTehdit Pozisyonu ile birleştirerek tam saha baskıyı kırmak.

Maçta şu faydası oldu. Basketbolcularım bu furthermental beceriyi uygulayabildikleri için rakibin hiç bir pres girişiminde mola almadan rakibin atağına karşı atak üreterek oyun üstünlüğümüzü de koruduk.

Küçük Deniz’in çok iyi fastbreak kulvarları doldurup çembere gitmesi, Bartu’nun coast to coast becerileri ve fastbreak pasları, Kerem’in topu iyi savunması ve reboundları, Tank’ın bire bir becerileri, Hüseyin’nin topu dağıtması. Emre,’nin oyunda kalması, Rüzgar’ın agresifliği, Kuzey,in blokları; Ozan, Emir ve Mert’in bench desteği bizim ilerde bir takım olarak anılacağımızı net gösterdi. 

Haklı galibiyetinizi kutlayarak hepinize yeni yılda bol galibiyetle maçlar dilerim.

Teşekkürler çocuklar.

Devamını Oku...

EUROLEAGUE | 2022'DE VEDA EDEN YILDIZLAR

 2022'de Euoroleague'de Hangi Yıldızlar Basketbola Nokta Koydu

Çok iyi bir kariyerden sonra bazı euroleague oyuncuları kariyerlerini bitirdiler. Bunların arasında Euroleague ve EuroCup şampiyonluğu yaşayanlar da var. Ayrıca bir hakem de aktif basketbol hakemliğine nokta koydu.

Muhteşem basketbol kariyerini 2022'de noktalayan bu isimlere gelin birlikte bakalım. Neler yapmışlar? Vedaları nasıl olmuş görelim.

Paulius Jankunas

Zalgiris Kaunas'ın efsane oyuncusu basketbolu bıraktı. Basketbola veda ettiğinde 2.010 ile Euroleague tarihinde tüm zamanların rebound lideriydi. Khimki dışında tüm kariyeri boyunca Zalgiris'teydi.

2017 Aralık ayında Euroleague MVP'si oldu. 2017-18 sezonunda Zalgiris Kaunas'ın Final Four'a yükselmesinde rol oynadı. Aynı sezon Euroleague'nin en iyi takımına seçildi.

George Printezis

Yetiştiği Olimpikos ile Yunanistan şampiyonu olarak ve Euroleague Final Four'u oynayarak kariyerine nokta koydu. 

2010-20 yılları arasında Euroleague'nin en iyi oyuncuları arasında gösterildi.

2012 Final Four finalinde 19 sayı geriden gelen Olimpiakos'a son saniye atışıyla maçı kazandıran şutu en çok hatırlanan anıdır.

Printezis 17 sezon boyunca Euroleague'de oynadı. 2016-17 Sezonunda Euroleague birinci takımına seçildi.

Jaycee Carrol

Euroleague'nin en iyi şütörlerinden biri olarak 2022 yılında emekli oldu. 2 kere Euroleague şampiyonluğu kazanmanın yanı sıra, en yüzdeli üç sayılık atış sokan oyuncular arasında yer almaktadır.

Kariyerinin tamamını Real Madrid'te geçti. 10 sezon boyunca euroleague'de oynadı. Euroleague tarihinde %91,2'lik oranındaki serbest atışla 4. sırada yer almaktadır.

Gustavo Ayon

Tüm zamanların en iyi Meksikalı oyuncusudur. Real Madrid ile 2 kere Euroleague Şampiyonluğu kazandı. 

2015-16 ve 2016-17 sezonunda eurolegaue'nin en iyi takımına seçildi.

Meksika ile 2013 FIBA AmeriCup ve CentroBasket 2014'de altın madalya kazandı.

Vladimir Micov

2015-16 sezonunda Galatasaray ile Eurocup'ı kazandı. Euroleague'de CSKA, EA7 Emporio Armani Milano ile 5 sezon oynadı.

2015-16 Sezonunda EuroCup en iyi takımına seçildi.

Sinan Güler

2015-16 sezonunda Galatasaray'ın kaptanı olarak Eurocup şampiyonluğu kazandı. Euroleague'de Anadolu Efes, Galatasaray ve Fenerbahçe Beko ile 10 sezon geçirdi.

Luigi Lamonica

2022'deki Eurolegue Final Four Finalinde Anadolu Efes-Real Madrid maçında son düdüğünü çaldı. Euroleague'de 21 yıl boyunca görev yaptı.

10 defa Final Four'da görev aldı.

2019 yılında İtalya Cumhuriyet'inden Liyakat madalyası kazandı.

Devamını Oku...

BASKETBOL EĞİTİMİ - HAKEM KARARLARI

 Basketbol Eğitimi Gözüyle Verilen Hakem Kararları

Çok uzun zamandır altyapıda coach'luk yapmaktayım. Çoğu zaman tartışma konularını hakem kararları üzerinde hala dinlemekteyim. Oysa tartışılan kötü oyun ya da mağlubiyet hakemden kaynaklanmıyordu. Basketbol eğitimi açısından bakacak olursam zaman usta bunu bana öğreten kişi oldu.

İstanbul altyapı liglerinde bir maç ve maç sonunun nasıl içinden çıkılmaz hale geldiğini kendi tecrübelerimle çok yaşadım. O kadar çok vaka gördüm ki, analizini yaptıkça kendimce haklılığımı kontrol etmiş oldum.

Önemli noktanın kendi yaptığımız iş olduğunu her şeyden önce bunu analiz etmek olduğunu üniversitedeki iki değerli hocamdan öğrendim. Kemal hocam ve Hasan Birol hocam sağ olsunlar. Gerçi bu hocalarımdan söz etmişken dolaylı olsa da basketbol hayatıma iyiki dokunmuşlar dediğim Yüzbaşı Dilşat hocama ve bunların hocası olan Gazo hocama minnettarlığımı dile getirmek istiyorum.

Maç ve Maç Sonrası Kaos

Bir maçın güzelliğini bozan ilk şey kesinlikle hakem kararları değildir. Ancak sürekli hakem öyle hakem böyle hikayelerini duyuyoruz. Evet hakem hata yapmış mı? Yapmış. Ancak coach olarak sen yanlış karar verdin mi, oyuncun boş turnikeyi kaçırdı mı, ya da savunmada uyuyarak basket yedirdi mi? Evet oldu. 

Peki hakemin o bir düdüğü taraf tutmaksa, bizim yaptıklarımız nedir? Bunu düşününce basketbolda yeni bir aydınlanma yaşadım. Dedim ki kendime demek ki benim kendim ve takımımla ilgili olmam lazım, hakem, seyirci, rakip takım ya da her hangi bir rakip oyuncu değil. Basketbol eğitimi alan basketbolcu adaylarına rehber olması adına bir maçın güzelliklerini bozan etmenlere bakmak istiyorum.

Üzülerek söylemek istiyorum, maçın güzelliğini bozan ilk şey tribündeki veli oluyor çoğu zaman. Oyunun kurallarını bilmeden, coach'un ne yapmak istediğini anlamadan çoğu zaman boş atıp tutuyorlar. Müsabaka esnasında da yok top çıktı, yok faul oldu gibi davranışların akabinde fiili sportmence davranışların takibiyle bazı güzelim maçların olaylı hale gelmesine sebep olmaktadır.

Sonrasında güzelim maçı bozan kişi de maalesef biz antrenörler olmaktayız. Tamamen duygusal olarak yükleniyoruz. Sonrasında duygularımıza da mani olamayınca genelde ve sıklıkla hakeme sarıyoruz. Bu da imam hikaseyine dönünce işin içine coach'larını çok seven basketbolcu adayı oyuncuların olumsuz davranışlarını tetikleyerek yine güzelim maç berbat edilebiliyor.

Coach'tan sonra da basketbol oyuncuları gelmektedir. Özellikle funthemental becerileri tam oturmamış, oyunun kurallarını ve taktik yaklaşımlarında eksik olan oyuncular önce hakeme sonra da rakip oyunculara karşı sportmence olmayan davranışları sonunda gerginliğe sebep olabilmektedirler. Bir de tecrübeli oyuncular maçı zaman zaman gererler.

Oyuncu davranışları daha masum olmakla birlikte basketbol eğitimi alan genç basketbolcu adayları kanımca hem bireysel gelişimi hem de taktik gelişimleri oturmamış basketbolcu adayı oyuncular buna meyillidirler.

Yine üzülerek söylüyorum, listemin son sırasında olan hakem arkadaşlar güzelim bir maçı bozmuş olabiliyorlar. Genelde daha hakemliğe yeni başlamış tecrübesiz hakemler bunu yapmaktadırlar. Ancak onlar da bir şekilde düdük çalarak öğrenecekleri için bunu coach olarak anlayıp oyuncularımıza aktarmamız lazım.

İstanbul C liginde hakem hataları daha fazla olmakla birlikte, A ligindeki hakemlerimizi çok iyi bulmaktayım, B liginde düdük çalan hakemlerimiz de son derece başarılıdırlar. Hatta aralarında A liglerinde de düdük çalan hakemlerimiz var.

Bireysel olarak şu değerlendirmede ısrarlıyım. Aslında hakemlerimiz gayet iyi bir maçı geren önce başka faktörler var ve bu etmenler oldukça etkili.

Uzun bir girizgah yaptıktan sonra basketbol eğitimi açısından FIBA Şampiyonlar Liginde hakemlerin çaldığı bazı kritik düdükleri videolarını da izleyerek değerlendirmek istiyorum.

Pozisyon 1: Yarım Daire

Siyah formalı 19 numaralı oyuncu, penetre ediyor. Beyaz formalı 98 numaralı savunma oyuncusu yarım daire içinde ayakları yerde hücum oyuncusunu karşılayarak temas alıyor. Hakem hücum faul çalıyor. Karar doğru. 

Kural: Savunma oyuncusu iki ayağı yerde ve rakibe yüzü dönük savunma pozisyonu almışsa hücum oyuncusunun bir şarjı hücum faul demektir.

Kural: Bir hücum oyuncusu sahanın bir yerinden sıçrayıp başka bir yerine inebilir.

Kural: Savunma oyuncusu kollarını, bacaklarını ve vücudunu kullanmadıkça, yarım daire içinde aldığı tüm şarjlar hücum fauldür.

Bu kurallara baktığımızda net bir şekilde hücum faulü görmekteyiz. Hakem doğru karar vermiştir. Ama inanın yukarıda anlattıklarım doğrultusunda buna benzer bir çok pozisyonda doğru düdük çalınmasına rağmen bir müsabakanın kaosa döndüğünü gördüm.

Pozisyon 2: Topa Temas

Siyah 10 numaralı oyuncu sıçrayarak topu çembere bırakıyor. Bu sırada sarı 27 numaralı oyuncu da sıçrayıp topu blokluyor. Burada hakem topa müdahale çalıyor. Basketi de geçerli sayıyorlar. Hakemin kararı doğru.

Kural: Atış yapan oyuncunun topu çember seviyesinin üzerindeyse, savunma takımındaki bir oyuncu top çembere inerken, topa ve arkalığa temas edemez.

Devamını Oku...

ALTYAPIDAKİ ŞAMPİYON BASKETBOLCULAR | Ali Haydar (21-22)

 Nam-ı Diğer Ali Haydar

Gerçek adı Ali Haydar değildir. Takımı ilk devraldığımda çocukların isimlerini sorarak öğreniyordum. İsim ve yüz hafızam da zayıf olduğundan dolayı bir kişiye defalarca adını sormam, defalarca görmem gerekiyor. 

Ali Haydar'a belki adını yirmi kere sormuşumdur onu tanıyana kadar. Her seferinde "oğlum adın ne?" dediğimde "Ali Haydar" derdi. Fakat Adı Ali Haydar değildi. Anlaşılan kulaklarımda da sorun olacak ki Ali Haydar diye duyuyormuşum.

Sonra bir gün oyuncularımdan biri "koç neden Ali Haydar diyorsun" diye sordu. Ben de "çünkü onun adı Ali Haydar" dedim. Meğerse Ali Haydar'ın adı Ali Haydar değilmiş ama bu saatten sonra hep Ali Haydar diye anıldı ve öyle kaldı. Ali Haydar.

Basketbolu sevdiği kadar beni de sevdi. O beni sevince ben de onu sevdim. 

Verdiğim tüm basketbol becerilerini alırdı ve uygulardı. Birlikte çalıştığımız yıllar içerisinde gelişimi sürekli devam etti. Kanımca basketbolun özünü anlayarak oynadı ve emeklilik kararını aldığında da iyi ki basketbol oynamışım demiştir.

Basketbolcu Özellikleri

Takıma ilk geldiğimde net 4 numarada oynamaktaydı. Savunma konusunda korkak olduğu söylendi ancak kanımca öyle değildi. Rebounda girmez, fastbreak koşularını yapardı. Şut atar ama tercihleri yanlıştı. Bir de "gundi" olduğu söylenmişti.

Ancak antrenmanlar ilerledikçe ben Ali Haydar'daki potansiyeli gördüm. Kanımca şampiyon takımımızdaki yaşı küçük olan oyuncularımızın arasındaki kemik oyunculardan biriydi. Özellikle savunma pozisyonlarını almasının yanı sıra takım arkadaşlarının da ideal savunma pozisyonlarını almasını sağlardı. Savunmada takımımızı yöneten gizli liderlerden birisiydi.

En önemli eksiği şut idi. Çok ideal pozisyonlar bulur atar ancak sokmakta sıkıntı vardı. Kendisiyle yeterince 1e1 eğitim yapmak gerekirdi. Yapamadım. Bu da benim kusurumdu. Çünkü şutu iki elle atardı eğer destek elini kullanması için onunla bireysel antrenman yapmış olsaydım averaj üstü bir şütör olurdu. Şimdi burada coach'un eksikliğini tartışmak istemiyorum.

Bir keresinde Ali Haydar kanımca 3 numaraydı ancak 4 numara oynama yetisi de mevcuttu. Hem uzun oyuncuları tutabiliyor, hem de kısa oyuncuları tutabiliyordu. Ayrıca savunma reboundlarına katkının yanı sıra fastbreak ataklarını başlatabiliyor ve kulvarları doğru doldurarak fastbreak'e koşabiliyordu.

Şut atma, penetre etme ve pas verme zamanlaması oldukça doğruydu. Sıcak oyuncuyu görür ve değerlendirirdi. Bir diğer pozitif yanı da görevini bilir ve aldığı görevi layıkıyla yerine getirirdi. 

Coach neden beni oynatmıyor? Ya da neden ilk 5'e başladığında neden ilk 5'te başladığını bilirdi. Bu özellik çok basketbolcu adayında yoktur.

Her ne kadar yüzdeli şut sokamazsa da takımıza skor katkısı sağlayan önemli oyunculardan biriydi. Emekli olma kararı almamış olsa ideal bir ortamda basketbol oynamaktan hala keyif alabilirdi.

İnanıyorum ki ilerde bir gün Ali Haydar basketbola olan sevgisini basketbola yeni başlayan gençler için kullanacaktır. Onunla geçirdiğim sezonlar boyunca basketbol sahasında aynı dili kullandığım için kendimi şanslı ve mutlu hissediyorum iyi ki Ali Haydar ile çalışmışım diyorum.

Hayatta yolunun açık olmasını, ayağının taşa değmemesini dilerim oğlum.

Devamını Oku...